Ahilide Kullanılan Bilmeceler

By.CheqiCi

Kayıtlı Üye
Abdest alır, namaz kılmaz, cemaatten geri durmaz = ÖLÜ

Açıldı sandık, döküldü fındık = KINAK

Ağır gider yol alır, yük üstüne bol alır = DEVE

Ağız içinde dil, haydi bunu bil = KAVAL

Ağzı açar alamet, dibi kızıl kıyamet, yaş verdim kuru çıktı, peygambere salavat = TANDIR VE TENDIR EKMEĞİ

Ağzı var dili yok, karnı var bağırsağı yok = ŞİŞE

Alaca mezar, dünyayı gezer= GÖZLER

Alçacık boylu, kırmızı donlu = DOMATES

Aldan abası, yeşilden küpesi, bunu bilmeyen, eşek sıpası = KİRAZ

Allah yapar yapısını, kul açar kapısını = KARPUZ

Allah’ın hikmeti, kulun nimeti = EKMEK

Altı kaynar, üstü kaynar, İçinde bin kişi oynar = HAMAM

Altı tahta, üstü tahta, İçinde bir garip softa = KAPLUMBAĞA

Altı taş, üstü tahta, sekiz ayak iki baş = DÜVEN

Altı yeşil üstü beyaz, Diriye sünnet ölüye farz = PAMUK

Altmış para, yetmiş para, sapı uzun, kendi kara = VİŞNE

Anasında yok, babasında var, kardeşinde yok, bacısında var= DUDAKLAR

Anaya değmez, babaya değer, dayıya değmez, amcaya değer= DUDAKLAR

Avludan atladı, Karşıda yumurtladı = KARPUZ

Ay gelirse atamaz, Gün gelirse yatamaz = BUZ

Ayna gibi ışıldar, Yılan gibi fışıldar = TIRPAN

Bağırırsan dinler, susarsan inler = YANKI

Baldan tatlı, baltadan ağır, elde tutulmaz, çarşıda satılmaz, mendile konmaz, tadına doyulmaz = UYKU

Baldan tatlı, zehirden acı, İyilik yapana duacı = DİL

Başında doğar, ortasında büyür, sonunda ölür = AY

Başında lenger, helvacı değil. belinde zurna, zurnacı değil, gur gur öter, kurbağa değil. kıvrılır yatar, yılan değil = NARGİLE

Ben giderim o gider, ben varmadan haber eder = AYAKLAR

Ben giderim o gider, o benden önce gider = GÖLGE

Ben giderim, o gider, önümde tin tin eder = BASTON

Beş kuruşluk nışadır, bütün dünyayı kuşatır = GAZ

Beş türlü yemiş, bir birine ermemiş, üçü gün görmüş, ikisi görmemiş= BEŞ VAKİT NAMAZ

Bilmece bildirmece, el üstünde kaydırmaca = SABUN

Bilmece, bildirmece, dil üstünde kaydırmaca = DONDURMA

Bir atım var Mihriban, göğsü suda her zaman, gece gündüz kişnemez, arpa saman istemez = KAYIK

Bir cansız dört canlıya binmiş, bu ne biçim iş demiş= CENAZE

Bir dereye indim, bir değnek kestim, kimi eğri, kimi büğrü = KEÇİ BOYNUZU

Bir hasta usta, canı kafeste, et yer, su içmez, ne biçim hasta = BİT

Bir karıştan ardacık, başı var kertecik, ellersen kabarır, ellemezsen zıbarır = İĞ

Bir karıştır boyu, deliğe girmektir huyu, delikten çıkınca, Koy ateşe suyu = KAŞIK

Bir küçücük mil taşı, İçinde beyler aşı = YUMURTA

Bir küçük çay taşı, içinde beyler aşı pişirirsen aş olur. Pişirmezsen kuş olur = YUMURTA

Bir oğlum var İsmail. Sille yemeye meyil. Kulakları demirden. Gömleği var deriden=DEF

Bir sürü hindi, yük dibine sindi, ev sahibi misafirin. Üstüne bindi = YORGAN

Bir tepesi kar, etrafı nar, haddin varsa. bir tane al = ATEŞ

Bir ufacık fıçıcık, İçi dolu turşucuk = LİMON

Bir yerinden girilir, üç yerinden çıkılır, gene içinde kalınır = GÖMLEK

Biz biz idik, yüz bin kız idik, gece oldu dizildik, sabah oldu silindik = YILDIZ

Burada öğürür, Karşıda doğurur = TÜFEK

Burada vurdum kılıcı, Halep’te çıktı ucu = ŞİMŞEK

Cam cama dayanmış, hanım cama dayanmış, cam kırılmış, al kana boyanmış = NAR

Canı yoktur, nefesi var, gece gündüz külde yatar = KÖRÜK

Canlı kaçar, cansız kovalar = AT ARABASI

Cansız canlıyı tutar = YULAR

Çaldım çarptım, kapı arkasına yattım = SÜPÜRGE

Çarığı çattım, bacadan attım.= TERAZİ

Çarşıdan aldım bir tane, eve getirdim bin tane = NAR

Çarşısı çok, pazarı yok, güzelleri çok, gezeni yok= MEZARLIK

Çarşıya git al getir, gelmez ise yalvar getir, satılmadık çarşıdan, tadılmadık kız getir = NAR

Çekerim ip gibi, gelir küp gibi = KABAK

Çıktım gittim tepeye, yular taktım sıpaya = ÇUVALDIZ

Çıktım tepeye, yular vurdum sıpaya = İĞNE

Çıtır çıtır yenir, ona eğlence denir = ÇEKİRDEK

Çifter çifter dizilmiş, ensesinden asılmış = KİRAZ

Dağ başında mamur idim, yeşilbaşlı emir idim, Allah beni şaşırttı, bu dama düşürttü = SÜPÜRGE

Dağdan gelir dak gibi, kolları budak gibi, eğilir su içmeye, böğürür oğlak gibi = KAĞNI

Dağdan gelir hız ile yedi bin yıldız ile = KURŞUN

Dağdan gelir hop hop, ayağında zilli top = ARI

Dağdan gelir sekerek, kuru üzüm dökerek = KEÇİ

Dağdan gelir, bayırdan gelir, meşin yüzlü eniştem gelir= KESTANE

Dağdan gelir, taştan gelir, eğerlenmiş aslan gelir = SEL

Dağı var taşı yok, köyü var damı yok, ırmağı var suyu yok = HARİTA

Dam üstünde dana dingilder = DOLU

Dam üstünde kadı gibi, göğe bakar cadı gibi = BACA

Değirmen deresi, Bükler arası, Tadından yarılmış, Veren kalası = KAVUN

Değnek ucunda bir yemiş, onu yiyen ölmemiş, bir daha yemem demiş = DAYAK

Deniz ortasında bir ağaç var dalsız budaksız, üstüne bir kuş konmuş kolsuz kanatsız, ben onu vurdum topsuz tüfeksiz, pişirdim odsuz ocaksız, yedim tuzsuz bibersiz = GÖNÜL

Derede damı, deryada gemi, bir mahlûkta görmedim, göbeğinden yer yemi = DEĞİRMEN

Derede kamış kırk kürk giymiş. Yine de üşümüş = MISIR

Derindir kuyu, gümbürder suyu, çeken ölmez, içen ölür = TÜFEK

Derisi var eşek değil, zilleri var köçek değil, hem hoplatır, hem zıplatır, atarlar tokadı gerçek değil.= DEF

Deve hamama girmiş, Kuyruğu dışarıda kalmış = KAŞIK

Dışı deri gibi, İçi darı gibi = İNCİR

Dışı dolu, içi yok. Dayak yer suçu yok = TOP

Dışı gön gibi, İçi kan gibi = KARPUZ

Dokunmayın güzele, on parmağın kan olur, tutar isen yavaş tut, iki elin al olur = BÖĞÜRTLEN

Dolana dolana zıp çıktı, Seni bu deliğe kim tıktı= MİNARE

Dört ayaklı bir ayı, üstünde kabadayı = SANDALYE

Dört köşedir beş değil, başı sudan hoş değil = SABUN

Elde yapılır, ete takılır = KÜPE

Elemez melemez, ocak başına gelemez, gelse de geri dönemez = YAĞ

Eli var, ayağı yok, karnı yırtık, kanı yok = CEKET

Emer ha emer. Belinde şal kemer. İstanbul’da at kişner. burada gulun güler = TELGRAF

Et içinde, et fit içinde, dünya dümeni onun içinde = AKIL

Etten kantar, altın tartar=KULAK KÜPE

Ev arkasına teke bağladım, boynuzlarını köke bağladım = KABAK

Ey bulutlar bulutlar, Yusuf’u yedi kurtlar, ben bir şekil kuş gördüm, tepesinden yumurtlar = BUĞDAY

Ey deri donlu pehlivan, kül, kömür içinde ol civan, kanadından asılmış kuş gibi, ses çıkarır derviş gibi = DEMİRCİ KÖRÜĞÜ

Fildir, fiştir, kayadır, taştır, bunu bilmeyenin avradı boştur = ELMAS

Gel bize, otur üstüne = MİNDER

Geldikçe, gittikçe akıtır yaşı, sürttükçe, dürttükçe bitirir işi = KALEM

Gelir bir bir, gider bir bir, gelen gider, giden gelmez, bu nedir= DOĞUM ÖLÜM

Gelişi aslan gibi, duruşu sultan gibi, yayılır hasır gibi, sürünür esir gibi = KEDİ

Geriden baktım tay gibi, elime aldım kav gibi = DAVUL

Gidi gidi gidiver. Şu kediyi tutuver. Ne tatlıca eti var. Püsküllüce götü var = BALIK

Gök gürler, gürgen çatlar, tavuk bükülmüş otlar = DEMİRCİ KÖRÜĞÜ

Hacılar hacca gider. Ceht eder gece gider. Bir yumurtanın içinde kırk elli cüce gezer = NAR

Hanım içerde, saçı dışarıda = MISIR

Havaya çıkarsam uçar, kokumdan herkes kaçar = GAZ

Hep içeri, başı dışarı = ÇİVİ

Het dedim, Hüt dedim, kapı arkasına yat dedim = SÜPÜRGE

Hey ne idim ne idim, samur kürklü bey idim, felek beni şaşırttı, kızgın küle düşürttü = KESTANE

İçi ateş, üstü taş, üzerinde bin bir baş = DÜNYA

İki delikli bir kapı, bilmeyenin yok aklı = İBRİK

İnim inim inler, cümle âlem dinler = DAVUL

Kadınlar içinde bir kişi, ne erkektir, ne dişi = HAREM AĞASI

Kağıda sardım samanı, ağzımdan çıktı dumanı = SİGARA

Kalbur gibi gözü var, ağalara sözü var, ne tatlıca özü var = BAL PETEĞİ

Kaldırdım vurdum, anırdım koydum, sallandı ikisi, tamam oldu hepisi = EĞER- SEMER

Kapıdan içeri hay ettim, bir elmayı kırk kişiye pay ettim = SELAM

Kapısını vurdum güm dedi, İçeri girdim bum dedi = HAMAM

Kapkara kartmış, kıl dibini örtmüş = BOYNUZ

Kara devem çöküp durur, püskülünü döküp durur= ÇADIR

Kara tavuk. Karnıyarık = PATLICAN

Karası katran gibi, sarısı safran gibi, gerisi düdük gibi, biz onu yedik gibi = CİĞER

Karnı gur gur eder kurbağa değil, ağzında zurnası var zurnacı değil, başında tablası var helvacı değil = NARGİLE

Karşıdan bakan türbe der, elini süren tövbe eder = ISIRGAN OTU

Karşıdan baktım taş. Yanına vardım dört ayakla bir baş = KABLUMBAĞ

Kaş ile gözden yakın, söylenen sözden yakın= ECEL

Kat kat ama katmer değil, kırmızı ama elma değil, yenir ama meyve değil = SOĞAN

Kendi demirden, kuyruğu kendirden = İĞNE

Kendisi derindedir, herkesin bir yerindedir= KALP

Kıl biter örter onu, dar gelir sürter onu, bol gelir yırtar onu = MISIR

Kızınca etrafı terletir durur, kızmazsa usluca durur oturur = SOBA

Kispeti var deriden, kanatları geriden, külde kömürde yatar, kıvılcımı kor eder = KÖRÜK

Koştum gittim tepeye, yılan taktım sopaya = İĞNE

Köşedir, boş değil, kimse ondan hoş değil= MEZAR

Kulağından tuttum. dibine kadar ittim = ÇİZME

Kuru girdi, sulu çıktı = BAKRAÇ

Kuyruğu uzun, beli kısa, burnu uzun, dili kısa = FİL

Kuyruklu bir kumara, yemek çeker ambara = KAŞIK

Küçücük mezar, dünyayı gezer = AYAKKABI

Masal masal maskara, ağzı burnu kapkara = FIRIN

Meşeden bir ay doğmuş, aşık bir birini bulmuş, annesi beşikte iken, kızının kızı doğmuş = GÜL

Nar tanesi, nur tanesi, dört köşenin bir tanesi= CENNET

Nar tanesi, nur tanesi, dünyaların bir tanesi= KABE

Nar tanesi, nur tanesi, dünyanın bir tanesi = AY

Ne yerdedir, ne gökte, cümle onun içinde= AYNA

O yanı taş, bu yanı taş, İçinde var yüzeli baş.= CAMİ

Oğlumun adı Nail, dayak yemeye meyil, entarisi deridir, kulakları geridir = DEF

Ol nedir ki karnından yer, sırtından çıkarır = RENDE

On elli, yüz parmaklı, yüz tırnaklı, on ayaklı= CENAZE TAŞIYANLAR

Orman dibinde mum yanar = ÇİĞDEM

Örterim uyur, açarım uyanır = ATEŞ

Parasını el alır, dumanını yel alır = SİGARA

Parmağı var, canı yok, damarı var, kanı yok = ELDİVAN

Pişirsem aş olur, pişirmesem kuş olur = YUMURTA

Püf diye üfürdüm, karşıki dağa tükürdüm = TÜFEK

Rengi kızıl, şarap değil, Kışın fena ahbap değil = ÇAY

Salman deve, girmez eve, kır sapını girsin eve = ŞEMSİYE

Sapı uzun, beli ince, beden şifa bulur, ağza girince = KAŞIK

Sarı sarı sarkar, düşerim diye korkar = ZERDALİ

Sarı tavuk dalda yatar, dal kırılır yerde yatar = AYVA

Sarıdır özü, ağardır yüzü = ALTIN

Sarıdır zerdali gibi,suludur şeftali gibi, ne vallahi zerdali ne billahi şeftali = PORTAKAL

Seçilmez kömürden,sapı var demirden, yemişi yenir ama ayırmak şart demirden = ŞİŞ

Sende var, bende de var, bir kuru çöpte de var = AD - İSİM

Sıra sıra develer, Bir birini geveler = KİREMİT

Sıra sıra durmuşlar, Hak yoluna girmişler,Vakti gelmiş ermişler,Sararmışlar, solmuşlar = BUĞDAY

Sıra sıra dursalar,Bir birini örseler =DİŞLER

Sıra sıra eveler, Bir birini geveler = DİŞLER

Sıra sıra petekler,bir birini kötekler =DİŞLER

Simsiyahtır özü,doymak bilmez gözü = TOPRAK

Sokarım kabarır,çekerim geberir = KAHVE

Soktum kustu, çektim küstü = KAHVE

Sürdüm kabardı, çektim geberdi = KAHVE

Şekere benzer tadı yok, gökte uçar, kanadı yok = KAR

Takır takır takraba, İçinde var akraba = BEŞİK

Talebe toplar, muallim saçar,tembel olursa toplamaz kaçar = İLİM

Tarlada biter, makine diker, her sabah senin yüzünü öper = HAVLU

Taştan elciği var, ağaçtan dilciği var = BULGUR TAŞI

Taştandır, demirdendir,yediği hamurdandır,dünyaları doyurur, kendi doymaz nedendir = DEĞİRMEN

Tepeden indi, dereye sindi = SEL

Tepesi aşağı sarkar, düşerim diye korkar, dudu gibi adı var,şeker gibi tadı var = DUT

Tepeye koydum yel aldı, dereye koydum sel aldı = ÇALI SÜPÜRGESİ

Teptim tekerlendi,öptüm şekerlendi,bal ile badem, bir güzel âdem = KAVUN

Terelelli terli takış, soktum gitti bir karış = HAVAN

Tıngır elek tıngır saç ana benim karnım aç=: ORUÇ

Tıngır elek tıngır saç, gece toktur, gündüz aç= ORUÇLU

Tıngır elek tıngır saç, un elerim karnım aç = KAR

Tohumsuz biter, dünyaya yeter = TUZ

Uzak uzak yollardan eğce guş gelir söylerse de gözlerinden yaş gelir = MEKTUP

Uzun uzun abalar, ak sakallı babalar,elim varıp gelince, ayaklarım çabalar = HALI TEZGAHI

Uzun uzun dervişler, uzak yoldan gelmişler,İki kabak mısırı, dane dane bölmüşler = DEVE DİKENİ

Uzun uzun uzanır, senede bir bezenir. = AĞAÇ

Uzun uzun uzarlar, ot içinde buzalar = HIYAR

Uzundur, kılsızdır, huysuzdur, soysuzdur = BİBER

Uzunluğu urgan gibi,enliliği yorgan gibi, bağırıp çağırıp gelir, kuzulu kurban gibi = TREN

Üstü sarı düğmeli, dilim dilim dilmeli = PORTAKAL

Yapan satar alan kullanmaz kullanan hiç bilmez =TABUT

Yazı yazar kâtip değil semeri var merkep değil = SALYANGOZ

Yedi delikli tokmak, bunu bilmeyen ahmak. = BAŞ

Yemesi tatlı, güneş suratlı = ZERDALİ

Yer altında evleri eğri büğrü yolları pek incedir belleri = KARINCA

Yeraltında gezer, yedi gelinden güzel = SAPAN DEMİRİ

Yeraltında kınalı çivi = HAVUÇ

Yeraltında kırmızı minare = HAVUÇ

Yerde yatar annesi, yeşildendir memesi, ne güzel yemesi = HIYAR

Yeşildir abası, sarıdır libası, içinde iliği var, bin tane deliği var = BADEM

Yeşille başladım, beyaz ile işledim, kırmızı ile boşladım = KİRAZ

Yol üstünde yağlı kayış.=YILAN

Zenginin elinde, Züğürdün dilinde = PARA
 
---> Ahilide Kullanılan Bilmeceler

Güzel Bir Paylaşım...

Teşekkürler..

Emegine Saglık...

Selametle Kalınız..
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst