Muhasebe , Muhasebe nedir ? Görevleri nedir ?

sEmih

Kayıtlı Üye
Muhasebe, ekonomik faaliyetlerde bulunan işletmelerin, finansal (parasal) karakterdeki bütün işlem ve değerlerini kaydetme ve sınıflama ilmidir. Bu çeşit işlem ve değerlerin anlamlı özetlerini hazırlama, analiz etme, yorumlama ve yetkili kişilere sonuçları açıklama sanatıdır.

Muhase benin amacı ve yararları
Muhasebe mali nitelikteki işlemleri kaydetme, sınıflandırma, özetleme, yorumlama, ve sonuçları rapor etmekten ibarettir. Muhas****** topluma yararları ise şunlardır;

* İşletmenin sahip olduğu kıymetlerin tespitini sağlar.
* İşletmede meydana gelen dönem içi faaliyetlerle dönem sonunda ulaşılan sonuçların anlaşılmasını kolaylaştırır.
* İşletme ile iş yapan üçüncü şahısların ekonomik ve sosyal durumlarının bilinmesini sağlar.
* Üçüncü şahıslarla işletme arasında meydana gelen hukuki anlaşmazlıklarda devir teşkil eder.
* İşletmede çalışan personel ve görevlilerin su istimaline karşı işletme varlığını korur.
* İşletme sahibinin vergi karşısındaki durumunu hesap üzerinden kontrol edilip incelenmesini sağlar.

Muhasebe bilgileri ile ilgilenen taraflar
1. Yöneticiler: İşetme faaliyetlerini sevk ve idare eden kişilerdir.Muhasebe servisinden her an faaliyetlerle ilgili bilgi isteyebilir.
2. İşletme sahibi veya Ortaklar: Teknolojik ve Ekonomik gelişmeler , işletme faaliyetlerinde kişilerin tek başına yeterli olmadığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla birkaç kişi emek ve sermayelerini birleştirerek ortak olup şirketleşme yoluna gitmişlerdir. Şirket ortakları Faaliyetleri sonucunda Kar elde etmeyi ve büyümeyi düşünürler. Yönetimin başarısını öğrenmek ve faaliyetlerin karlılığını bilmek için onlarda muhasebe departmanından rapor isteyebilirler.
3. İşletmede Çalışanlar: İşletmede çalışan personel ve memurlar da o işletmedeki durumu yakından izlerler. Çalışanlar işlerinin sürekliliğini öğrenip geleceğe güvenle bakmak isterler. Onlar da muhasebe bilgilerine başvurabilirler.
4. İşletmeye Borç Verenler: Kısa ve Uzun vadede borç verecek olanlar işletmenin borç ödeme gücünü ve karlılık durumunu bilmek isterler ve muhasebe raporlarına başvururlar.
5. Devlet: İşletmelerin faaliyetleri üzerinden elde ettikleri karlar, devleti yakından ilgilendirir. Ödenecek vergilerin doğru hesaplanması devlet için önemlidir. Devlet, kontrol elemanları ve diğer denetleme mekanizmaları ile işletmelerin gelir ve gider durumlarını incelerken muhasebe raporlarından faydalanırlar.

Defterler
Muhase benin amacı mali faaliyetleri izleme ve kaydını tutma, sonuçları değerlendirmedir. Defterler iki şekilde tutulur: Bilanço, işletme. Bilanço defterleri Karar, Üye Kayıt, Evrak, Yevmiye, Büyük Defter, Envanter, Alındı Belgesi Kaydı'dır. İşletme defterleri İşletme Hesabı, Karar, Üye kayıt, Evrak kayıt, Demirbaş, Alındı belgesi kaydı'dır.

Defterleri onaylatmak zorunludur. Kayıtlar resmi dildedir. Bilgisayarla defter tutulabilir. Kayıtlar belli kurallara göredir. Kayıtlarda yapılan yanlışlar görülebilir olacaktır. Defter tutma ile ilgili resmi muhatap Maliye Bakanlığı'dır.

Bağlantılar
* Şirketler
* Vergi
* Fatura
* Tacirler
* Bilanço
* Genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri

Ülkemizde muhasebecilik alanındaki kurallar ve meslekî standartlar yasalarla düzenlenmiştir.
Muhasebe ile ilgili ilk kanunumuz Mustafa Kemal ATATÜRK zamanında çıkartılmış olan 26/05/1927 tarih ve 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu’dur. 3568 sayı ve 01/06/1989 tarihli Kanun ise serbest muhasebecilik, serbest muhasebeci ve malî müşavirlik, yeminli malî müşavirlik unvanlarına meslek içerisinde kademelendirme getirmiştir. Anadolu ticaret meslek lisesi ve ticaret meslek lisesinden mezun olanlar kanunda belirtilen şartları yerine getirmek suretiyle bu unvanları kazanabilirler. Bu meslek elemanlarının yanı sıra alandaki ara kadrolarda muhasebe ofis elemanları ve yardımcı muhasebe elemanlarına da ihtiyaç duyumaktadır. Ülkemizde muhasebecilik ile ilgili yasal düzenlemelerin yapılması, yeni kanunların yürürlüğe girmesiyle alandaki mesleklerin saygınlığı giderek artmıştır. Ayrıca, bu konu ile ilgili kanunlarımız AB standartları ve gelişmiş ülkelerdeki uygulamaları içerecek şekilde genişletilmektedir.
Bilgisayar teknolojileri ve yazılım dünyasındaki gelişmeler, muhasebecilik alanında da bilgisayarlı çalışma düzenine geçilmesini sağlamıştır. Günümüzde muhasebe alanına özel olarak üretilmiş çeşitli yazılımlar bulunmaktadır. Bu yazılımlar sayesinde kayıt tutmak, yüzdeleri ve oranları hesaplamak son derece kolaylaşmıştır. Aynı şekilde muhasebe kayıtları da bilgisayar ortamında tutulmaya başlanmıştır. Bilgisayar ve muhasebe ile igili yazılımlar kırtasiye yükünün hafiflemesine yardımcı olarak alana önemli katkıda bulunmuştur.
Muhasebe, tüm iş alanları ile ilişkili bir alandır. Dev holdinglerden bakkal dükkânlarına kadar tüm işletmelere hizmet veren bu alan uzmanlık gerektiren iş ve işlemleri içermektedir. Bir işletmenin gelir gider dengesi ne kadar iyi olursa olsun, muhasebe işlemleri düzenli yürütülmüyor ve kayıtları sağlıklı şekilde tutulmuyorsa o işletmenin uzun ömürlü olması mümkün değildir. Günümüzde işletmelerin başarıları ve çalışma performansları da doğrudan muhasebe bilgileri üzerinden değerlendirilmektedir.
Muhasebe işlemleri işletmelerin kendi bünyesinde ve bağımsız muhasebe büroları tarafından yapılmaktadır. Bir işletmenin muhasebe kayıtlarının tutulmasından günlük gelir gider defterlerinin işlenmesine, sigorta primlerinden vergilere kadar birçok konuyu kapsamaktadır. İşletmelerin fatura işlemlerinin yanı sıra ücret bordroları, bildirge ve beyanname gibi çeşitli ticarî belgelerin düzenlenmesi işi de muhasebe birimleri tarafından yürütülmektedir. Alacak ve ödeme takvimlerinin takip edilmesi de doğrudan muhasebe alanı ile ilişkilidir. Muhasebe bürolarının “defter tutulması” işlevinin dışında, hizmet verilen kişilere, kurumlara doğru ve zamanında bilgi akışı sağlamak gibi önemli bir görevi, çalışma modeli vardır.
Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de beyanname, vergi ödeme ve kayıt gibi muhasebe işlemleri yasalarla belirlenmiş takvimlere göre yapılmaktadır. Dolayısıyla bu işlemlerin yoğun olarak yürütüldüğü dönemlerde alanda bir hareketlilik yaşanmaktadır.
Ticaret hayatının sürekli geliştiği günümüzde işletme sayıları da giderek artış göstermektedir. Bu işletmelerin tümünde muhasebe işlemleri yapıldığına göre muhasebecilik meslekleri de önemini ve geçerliliğini hiçbir zaman yitirmeyecek alanların başında gelmektedir.

Muasebe nedir ?

Muhasebe, finansal karakterli, para ile ifade edilebilen işlem ve olayların kaydedilmesi, sınıflandırılması, özetlenerek raporlar halinde sunulması ve yorumlanması ile ilgili bir sanat olarak tanımlanmaktadır.


Bu tanım muhasebe nin klasik ve modern fonksiyonlarını da kapsamaktadır. İlk zamanlarda, defter tutma şeklinde kabul edilen muhasebe, işlem ve olayların kaydedilmesini, sınıflandırılmasını ve sonuçların raporlar halinde sunulmasını gerçekleştirmiştir. Ancak ekonomik gelişmeler neticesinde işletme yöneticileri muhasebeden bazı bilgileri analiz etmesini, yorumlamasını ve bunlarla ilgili raporları kendilerine sunmasını beklemişlerdir. Böylece zaman içinde muhasebe işlemlerin basit kayıt tekniğinden yöneticilerin karar almasına yardımcı'olan ve işletme faaliyetlerini kontrol eden bir araç haline gelmiştir.


Muhasebe kayıtlarının kullanımı M.Ö. 5000 yıllarına kadar iner. Babil, Mısır, Eski Yunan, Roma, Eski Avrupa ve Orta Çağda muhasebe kayıtlarına rastlanmıştır. Ancak bu kayıtlar, sistemli belli kurallara dayanan sistemler olmayıp envanterlerle ilgili listeler ücret ödemeleri, borç alacak hesapları, vergi takdirleri ile ilgili kayıtlardı. İnsanlar ve işletmeler gelişimin her safhasında muhasebeyi kendi ihtiyaçlarına uygun olarak, bildikleri veya öğrendikleri kayıt ve analiz teknikleri çerçevesinde yönetim, kontrol, ticari delil, vergi toplama, raporlama gibi amaçlar için kullanmışlardır.


12. yüzyılda muhasebe kayıtları çok basit şekilde idi. Ticari ilişkilerin, ortaklıkların izlenmesi ile ilgili basit hatırlatıcı kayıtlardan ibaretti. İşİetmenin kayıtları ile işletme sahiplerinin varlıklarına ait kayıtların ayrı olarak takibi ancak bu yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşmiştir.


13. yüzyılda kredi işlemlerindeki artış ve işletmelerin ihraç ürünleri için yabancı şehirlerde şubeler kurmaları veya acentaları kullanmaları muhasebe kayıtlarını etkilemiş, daha karmaşık muhasebe kayıtlarına ihtiyaç doğurmuştur.


Muhasebede modern anlamda metodoloji 13. ve 14. yüryıllarda çift taraftı kayıt sisteminin gelişmesi ile başlamıştır. Basit veya tek taraflı kayıt sistemi olarak tanımlanan ilkel muhasebede işlemler veya olaylar tek bir kayıt lle ifade edildiklerinden tek taraflı kayıt sistemi eksik, hata yapma ve yapılan hatanın ortaya çıkmaması ihtimali fazla olan bir sistemdi. Çift taraflı kayıt sistemi işletme faaliyetlerinin iki yönünü birden kavramış (her borçlu ile ilgili bir kredi verenin, her ödeyenle ilgili bir para alanın, her satıcı ile ilgili bir müşterinin olduğu), her işlem veya olay için en az iki kayıt yapmıştır. Böylece hata yapma ihtimalini azaltmış, kayıtların birbirini kontrol etmesini, hata yapıldığı zaman hatanın ortaya çıkmasını sağlamıştır.


Haçlı seferi ile Akdeniz'de ticaretin gelişmesi ve Rönesans döneminde Italya şehirlerindeki ticari canlılık kayıt sisteminin gelişmesini zorunlu hale getirmiştir.


Floransa'da ithalat, üretim ve elbise satışı ile uğraşan del Bene şirketi 1322 de etkili bir kayıt sistemi kurmuş, tam olarak çift taraflı kayıt sistemini gerçekleştirmemişse de çoğu durumda çift taraflı kayıt yapmıştır.


14. yüzyılda İtalyan tacirler ve imalâtçılar endüstriyel faaliyetleri büyütmüş ve şubeler kurmuşlardır. Banka ve diğer finansal kurumlarla Orta Asya'ya kadar ticareti brganize etmişlerdir. Böylece İtalyan tacirlerinin ekonomik ve politik etkileri İskandinavya'dan Hindistan'a kadar yayılmıştır. 1340 yılında Cenova şehrinin yönetiminde çift taraflı kayıt sistemi tatmin edici bir hesap planı ile kullanılmıştır. Bu hesap planında ayrı masraf hesapları, bir sermaye hesabı olarak şehir hesabı kullanılmış, masraf ve gelir hesapları yıl sonunda kapatılmıştır.


Çift taraflı kayıt sisteminde en büyük gelişme Tuscan'lı bir tüccar ve bankacı olan Francesco di MArco Datini'nin kayıtları ile sağlanmıştır. Datini'nin işletmesinde ilk zamanlar tek taraflı kayıt sistemi kullanılmış, 1390 yılından itibaren çift tarafiı kayıt sistemine geçilmiştir. Datini'nin 31 Ocak 1399 tarihli Bilançosunda Borçlular, Alacaklılar, Dış İlişkiler Bakiyesi Şubeler Bakiyesi, Stoklar, Şüpheli Alacaklar, Ödenecek Vergiler, Amortismanlar, ihtiyatlar, pay senetleri, bilanço tanziminde izi bulunamayan hatalar gibi hesaplar vardı.


1397 de kurulmuş olan Floransa Medici Bankası da önemli örneklere sahipti. Bu işletme, diğer İtalya şehirlerinde şubeler, önemli ticaret merkezleri ve imahathaneler kurmuş ve işletmiştir. Muhasebe kayıtlarında her şube ve her fabrika ayrı bir varlık olarak ele alınmış, şubeler arasındaki hesapların karşılıklı çalışması ve kontrolü sağlanmıştır. Her şubenin bilançosunun bir nüshası Floransa'ya gönderiliyor, orada muhasebe kontrolü, şüpheli veya vadesi geçmiş alacakların takibi yapılıyordu. Ancak, Medici Bankasının uyguladığı çift taraflı kayıt sistemi faaliyetlerinin hacmine göre yetersizdi.


Batılı yazarlara göre muhasebe üzerine yayınlanmış ilk kitap, İtalyan Matematikçi ve rahip olan Luca Pacioli'nin 1494'de yayınlanan "Summa di Aritmetica Geometria Proportioni et Proportionalita" isimli kitaptır. Bu kitabın "De Computis et Scriptures" başlıklı bölümü muhasebeye ayrılmıştı. Bu bölüm 1504'de Tuscany'de "La Scuola Perfetto dei Mercanti" ismi ile ayrı olarak yayınlanmıştır.


Pacioli çitt taraflı kayıt sisteminin mucidi olduğunu ileri sürmemiştir. Gerçekten de Summa'da tarif edilen yöntemler Venedik'te 200 yıldan beri kullanılmakta idi.


Batılı yazarların ilk muhasebe kitabı yazarı olarak Pacioli'yi göstermelerine rağmen abdullah İbn Muhammed İbn Kiya AI-Mazanderani'nin "Resalâ-i Falakiyya der ilmi Siyagat" isimli eseri 1363 yılında yayınlanmış olup çitt taraflı kayıt sistemine ait ayrıntılı örneklere sahipti.


Pacioli Summa'da çitt kayıt sisteminde üç dettere dikkati çekmiştir. Bu defterler; yardımcı detter özelliğinde acenda, yevmiye defteri ve defteri kebir (büyük defter) dir. Stoklar ve şahsi işlemler acendaya kaydedilmiştir. Acenda için özel bir form veya standart düşünülmemiştir. Yevmiye defterinde kayıtlar borç ve alacak olarak ayrılmış, işlemler bir usul dahilinde ve sırasıyla kaydedilmiştir. İşlemler yevmiye defterinden detteri kebire nakledilmişlerdir. Her hesabın sayfa numarasını ve durumunu gösteren bir tablo düzenlenmiştir. Gelir ve gider hesapları dönem sonunda kâr ve zarar hesabına aktarılmış, işletme kârının veya zararının bu hesaptan görülebileceği ve istenirse sermaye hesabına devredilip kapatılabileceği belirtilmiştir.


15. yüzyılda İtalya'da Pacioli'nin Summa'sında belirtiten basit muhasebe sistemi yaygın olarâk kullanılmıştır. 15. yüzyılın ortalarında Del Bene şirketinin muhasebe kayıtlarında iki deftere rastlanılmıştır. Bu defterlerden biri maliyet kayıtlarına diğeri ticari işlemlere ayrılmıştı. Pacioli'nin zamanında maliyet analiz formlarının kullanıldığı kesin olmakla beraber Summa'da bununla ilgili tekniklerden bahsedilmemiştir.


Datini muhasebesinde yabancı paralar için ayrı kolonlar kullanılmış, yerli para ve yabancı para değerleri arasındaki farktan dolayı kar ve zarar hesaplanmıştır.


Pacioli Summa'nın 34. bölümünde çift taraflı kayıt sistemini tanımlamıştır. Ancak, bu tanımlama 15. yüzyıl Venedikli tacirlerin uygulamalarını yansıtmak şeklinde olmuştur. 1525 yılında da Antonio Togliente "Luminario di Aritmetica" adlı eserinde çift taraflı kayıt sistemi ile ilgili kavramı ilk defa kullanmıştır.


1500'Ieri takip eden yıllarda çift taraflı kayıt sistemi Avrupa'ya yayılmıştır. 16. yüzyılda muhasebe konusunda çeşitli lisanlarda çok sayıda kitap yayınlanmıştır. Bu kitapların hepsi az çok Summa'ya dayanmıştır.


Domenico Manzoni'nin "Quaderno doppio col suo giornale secondo il costume di Venetio" isimli kitabı 1540 ile 1574 yılları arasında 6 baskı yapmıştır. Pacioli'nin kitabından daha fazla örneklere sahip olmakla beraber bazı kısımları Pacioli'nin eserinden kelime kelime alınmıştır.


Muhasebe konusunda ilk İngiliz eseri olan Hugh Oldcastle'ın "Profıtable Treatyca" 1543 yılında yayınlanmıştır. Bu eser de Pacioli'nin çok benzer bir kopyasıdır. John Mellis'in "Briefe Instruction" isimli eseri de eski yayınların yeniden derlenip toplanmasıyla meydana gelmiştir.


Ympyn'nin "Notable and Excellent Woorke" isimli kitabı 1543'de Fransa ve Almanya'da aynı anda yayınlanmış 1547 de İngilizce çevirisi yapılmıştır. John Waddington'un 1567 de yayınlanmış "Briefe Instruction" isimli eseri iIe Flichard Dafforne'nin 1635 de yayınlanmıŞ 'The Merchant's Mirrour" isimli eseri Alman ticari uygulamalarından örneklere sahiptir.


1569 da James Peel yardımcı defterlerin kullanılmasını yevmiye defterinin kaldırılmasını savunmuştur. 1769 da Benjamin Booth defteri kebire geçirmeden önce kayıtları özetleyici olarak yardımcı defter kullanımını teklif etmiştir.


16. ve 17. yüzyıltarda Avrupa'da daha yaygın olarak, İngiltere ve Hollanda'da da kısmen kullanılan çift taraflı kayıt sistemi 18. yüzyılda tartışılmaya başlanmıştır.


Edward Jones'un 1796 da yayınlanmış kitabında İtalyan sistemi eleştirilmiş, tek taraflı kayıt sistemine dayanan bir yöntem teklif edilmiştir. Jones'un kitabı 1797 de Amerika'da basılmış ve çeşitli dillere çevrilmiştir. Uluslararası bir üne kavuşan tek Ingiliz eseri olmuştur. Fakat, maalesef ilk ilgiden sonra genel kabul kazanamamıştır.


Muhasebe İtalyan tacirler tarafından ticaretin gelişimi ile Avrupaya yayılmıştır. Uygulamada kullanımı ile sistemde düzeltmeler yapılmıştır. İlk muhasebe yazarları bilgileri uygulamacılara aktarmışlar. Uygulamacılar da modern kayıt ve raporlama yöntemlerinin kurulmasına yardımcı olmuşlardır.


Muhasebe kayıt ve raporlama tekniklerindeki gelişmeler zamanımıza kadar yavaş fakat düzenli olarak devam etmiş ve devam etmektedir.


20. yüzyılın başlarından itibaren maliyet ve yönetim muhasebesi konularında önemli gelişmeler olmuştur. 20. yüzyılın ikinci yarısında ise muhasebede önemli bir gelişme gösterip, insan kaynakları muhasebesi, sosyal muhasebe, enflasyon muhasebesi, uluslararası muhasebe gibi konularda yeni kayıt ve raporlama teknikleri geliştirilmiştir.


Ülkemizdeki muhasebe gelişimine gelince, Cumhuriyet dönemine kadar ülkemizde muhasebe basit kayıt usullerine dayandırılmıştır. Uyguİama daha çok devlet sektöründe görülmüştür.


Cumhuriyet döneminde 1960 yılına kadar muhasebeye Alman etkisi hakim olmuştur. Sümerbank için hazırlanan Muhasebe sistemi İktisadi Devlet Teşekküllerinin çoğu tarafından benimsenip uygulanmıştır. 1972 yılından itibaren de Kamu İktisadi Teşebbüslerinde Tek Düzen Muhasebe Sisteminin uygulamasına geçilmiştir.


Sermaye Piyasası Kurulu, kendine tabi işletmeler için 1983 yılı başında Mali Tablo formları ve 1984 yılı başında Genel Hesap Planı yayınlamıştır. Böylece muhasebe uygulamasında bir tek düzene doğru hareket ediİmiştir. 1993 yılı başından itibaren de Maliye Bakanlığının yayınladığı Tek Düzen Muhasebe Sistemi yürürlüğe girmiştir.


Maliye ve Gümrük Bakanlığınının yayınlamış olduğu Tek Düzen Muhasebe Sistemi;


- Muhasebe Temel Kavramlarını,

- Muhasebe Politikalarını,

- Mali TAblolar İlkelerini,

- Mali Tabloların Düzenlenmesi ve Sunulmasını,

- Tek Düzen Hesap Çerçevesini,

- Hesap Planı ve İşleyişini


açıklamaktadır.


Muhasebe Sistemi muhasebe bilgilerinin ilgililere belli bir sistem içinde yeterli ve doğru olarak ulaştırılmasını, farklı işletmeler ile aynı işletmenin farklı dönem bilgilerinin karşılaştınlmasını, mali tablolarda yer alan hesap adlarının ve bu hesapların kapsamlarının standartlaşlırılmasını ve muhasebede bir terim birliğinin sağlanmasını amaçlamıştır.


Muhasebe Sistemi kapsamına bilanço esasına göre defter tutan gerçek ve tüzel kişiler (Birinci Sınıf Tüccarlar) girmektedir. Ancak, Banka ve Sigorta Şirketleri, Özel Finans Kurumları, Finansal Kiralama Şirketleri, Menkul Kıymet Yatırım Fonları Aracı Kurumlar ve Yatırım Ortaklıkları faaliyet konuları sebebiyle farklı muhasebe tekniği kullanmak durumunda olduklarından Muhasebe Sisteminin “Temel Mali Tabloların Düzenlenmesi" ve "Tek Düzen Hesap Çerçevesi, Hesap Planı ve İşleyişi"ne uymak zorunda değillerdir. Söz konusu finans kurumları "Muhasebe Temel Kavramları"na, "Muhasebe Politikalarının Açıklanması"na ve Mali Tablolar İlkeleri"ne uymaları gerekmektedir.


Bilanço esasına göre defter tutan ve bir önceki yıl (2005) aktif toplamı 6.879.200 YTL ve net satışlar toplamı 15.287.100 YTL'yi aşmayan işletmeler, Muhasebe Usul ve Esaslarının "Mali Tabloların Düzenlenmesi ve Sunulması"na ilişkin bölümünün “Temel Mali Tablolar" la ilgili kısmına uymakla yükümlüdürler.


Buna göre kuruluş şekli ne olursa olsun bir önceki yıl (2005 yılı) aktif toplamı 6.879.200 YTL'nın ve net satışlar toplamı 15.287.100 YTL'nin altında kalan işletmeler ek mali tabloları ( Vergi idaresi sadece Kâr Dağıtım Tablosu’nu istemektedir) düzenlemek zorunda değillerdir. Aktif toplamı ve net satışlar toplamı yukarıda belirtilen rakamları aşan işletmeler muhasebe temel kavramlarına, muhasebe politikalarına, mali tablo ilkelerine, mali tabloların düzenlenmesi ve sunulması şekillerine, tek düzen hesap çerçevesine, hesap planına ve işleyişine uyacaklardır. Bu hadler Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmedikçe her yıl yeniden değerleme oranında arttırlmaktadır.


İşletme hesabı esasına göre defter tutan işletmeler ise sadace "Muhasebe Temel Kavramları"na uymakla yükümlüdürler.


Günümüzde bilgisayarların gelişmesi ile muhasebe uygulamalarında bilgisayarlardan faydalanma oldukça yaygınlaşmıştır. Muhasebede kullanılan hesap planlarının tek düzene bağlanması, uygulamalarla ilgili standartların oluşturulması ve uygulamalarının zorunlu hale getirilmesi, bilgisayar muhasebe paket programlarının çok geliştirilmiş olması yakın gelecekte muhasebe tekniğinin öğretimini gereksiz kılacaktır. Bilgisayar kullanımı konusunda otomasyona geçmiş gelişmiş işletmelerde muhasebe bilgisi olmayan bilgisayar operatörleri işletmenin faaliyetlerini bilgsayar ekranlarından girmekte, arka planda muhasebe kayıtları ve raporları otomatik olarak oluşmaktadır.


Belki de, muhasebe nin mantığını ve tekniğinin temelini oluşturan, italyan sistemi olarak tanımlanan çift taraflı kayıt sisteminin kullanımı günümüz teknolojisinin gelişmişliği karşısında artık tartışılmalıdır.
 
---> Muasebe , Muasebe nedir ? Görevleri nedir ?

Teşekkürler
 
---> Muasebe , Muasebe nedir ? Görevleri nedir ?

muhasebe okumak ya da öğrenmek çok yaygın ya. İlla üniversite mezunu olmaya da gerek yok, okuldan bi arkadaşım iş bulamayınca bilişim eğitim merkezinde bilgisayarlı muhasebe kursuna gitti, sertfika aldı bitirince, kurs da iyiymiş pek bilmiyordu bu konuda bi şey ama öğrendi sonra da iş buldu. Üniversite mezunu olma şartı aransa da pek çok yerde, bu yetmiyor artık iş arayan kendini geliştirmek zorunda kalıyor.
 
---> Muhasebe , Muhasebe nedir ? Görevleri nedir ?

Muhasebenin ne anlama geldiğini öğrenmek için muhasebenin tanımını kısaca anlamamız gerekiyor. Muhasebe nedir denildiği zaman aklımıza kısa ve öz bir tanım gelmeli. Böylece tanımı ezberlemek yerine, muhasebenin ne anlama geldiğini anlayabiliriz. Muhasebenin tanımından yola çıkarak "muhasebe nedir" sorusuna cevap bulabiliriz, ve böylece yavaş yavaş muhasebeyi öğrenmeye başlayabiliriz.

Kısaca Muhasebenin Tanımı: İşletmelerin mali işlemlerini kaydeden, sınıflandıran, özetleyen ve raporlayan bir bilimdir.


Muhasebe nedir denildiğinde bu tanımı bilmemiz ve anlamamız bize yeterli olacaktır. Tabiki tanımda geçen kelimelerin de ne anlama geldiğini bilmek ve anlamak gereklidir. Bu tanımdaki terimlerin ne anlama geldiklerini bilmek muhasebeyi daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.

Muhasebenin ayrıntılı tanımı ise, muhasebeyi tam anlamıyla bize açıklamaktadır. Muhasebenin ayrıntılı tanımını, bizim yaptığımız kısa tanımla aynıdır. Sadece biri kısa ve öz, biri de uzun ve ayrıntılıdır.

Muhasebenin Tanımı: Ekonomik faaliyetlerde bulunan tüm kuruluşların mali nitelikteki işlemleri ve olayları para ile ifade edilmiş şekilde kaydeden, sınıflandıran, özetleyerek rapor eden ve sonuçlarını yorumlayan ve analiz eden bir bilim dalıdır.

Muhasebenin tanımını aynı zamanda "muhasebe nedir" sorusuna cevap vermektedir. Yani muhasebenin ne anlama geldiğini, ne olduğunu, ne yapması gerektiğini tanımdan çıkarabiliriz. Muhasebeyi tam anlamıyla bilmek için tanımını anlamamız yeterli olmamaktadır. Tanım da yer alan her terimin de ne anlama geldiğini bilmemiz gereklidir.

Muhasebenin ne olduğunu öğrenmek için tanımdan yola çıkarak konuyu anlamaya çalışalım.

Muhasebe, işletmelerin varlıklarının ve kaynaklarının oluşumunu, bunların kullanılma biçimini, işletmelerin yaptığı işlemler sonucunda bu varlıklardaki ve kaynaklardaki değişmeleri, işletmelerin mali durumlarını açıklayacak bilgileri sağlayan ve bu bilgileri ilgili kişi ve kurumlara ileten bir bilgi sistemi ile oluşmaktadır. Muhasebe sadece kar amacı ile kurulan işletmelerle ilgili değil, kar amacı gütmeyen yani topluma fayda için hizmet veren tüm kuruluşlar için de geçerlidir. Bu yüzden işletmeler denilirken tüm kuruluşları kapsamaktadır. Ama genelde muhasebe sistemi kar amacı güden işletmeler için daha da önemlidir.

İşletme: Belirli bir ticari amaç için, bir veya daha fazla kişinin bir araya gelerek, belirli bir sermaye ile kurdukları kuruluşlardır. İşletmeler amaçlarına göre ve kuruluş şekillerine göre çeşitli şekillere ayrılırlar. Bunlar genel olarak şahıs şirketleri ve sermaye şirketleri şeklindedir.

Muhasebenin işlevini yerine getirebilmesi için belirli görevleri bulunmaktadır. Bu görevlere muhasebenin fonksiyonları denir. Muhasebenin fonksiyonlarını kaydetme, sınıflandırma, özetleme ve raporlama olarak dört ana grupta toplayabiliriz.

"Muhasebe nedir" sorusunun cevabını umarım yavaş yavaş anlamaya başladık. Muhasebenin fonksiyonlarını ayrıntılı olarak incelemek muhasebeyi daha da iyi anlamamızı sağlayacaktır.

Kaydetme Fonksiyonu: Mali işlemleri belgelere dayanarak muhasebe sistemine göre muhasebe defterlerine kayıt yapılması aşamasıdır. Muhasebenin en önemli ve ilk fonksiyonudur. Muhasebe de kayıtlar doğru ve düzgün tutulmadan diğer fonksiyonların da bir anlamı kalmaz. Yapılan her işlem muhasebe sistemi içinde ilk olarak kayıt yapılmak zorundadır. Bu kayıtlarda belgelere dayandırılarak yapılır. Muhasebe sisteminde iki tür kayıt yöntemi varddır. Tek taraflı kayıt ve çift taraflı kayıt.

Sınıflandırma Fonksiyonu: Kaydedilen bilgiler belirli zaman aralıklarında derlenip niteliklerine göre gruplara ayrılır. Böylece farklı nitelikteki ve gruplardaki işlemleri birbirleri ile karıştırmadan farklı sınıflarda incelenebilir. Sınıflandırma işlemleri muhasebe sistemi dahilinde muhasebe defterlerinden büyük defterlere (defteri kebir) yapılmaktadır.

Özetleme Fonksiyonu: Sınıflandırılan işlemler dönem sonlarında toplanarak daha kolay sonuçlar çıkarabilmek ve yapılan kayıtların kontrolünü sağlamak için özetlenir. Dönem sonlarında işletmeler yüzlerce belki binlerce işlem yapmış olurlar. Bu işlemeleri teker teker incelemek çok uzun zaman alacağından, aynı nitelikteki işlemleri özetleyerek görmek kişilere daha fazla yarar sağlamaktadır. Muhasebe sisteminde özetleme fonksiyonu muhasebe tablolarından mizan kullanılarak yapılır.

Raporlama Fonksiyonu: En son olarak raporlama fonksiyonunda kaydedilen, sınıflandırılan ve özetlenen işlemler mali tablolar aracılığı ile sonuç aşamasına gelir. Bu sonuç aşaması da raporlamadır. Raporlama muhasebe sisteminin en son aşaması ve yorum yapma aşamasıdır. Muhasebenin en önemli fonksiyonlarındandır. Raporlarda işletmelerin her türlü sonuçları ortaya çıkarılarak işletme hakkında bilgiler ve yorumlar yapılmaktadır. İşletme bu raporlar sayesinde geleceğine karar vermekte ve yeni kararlar almaktadır. Raporlama aşamasında muhasebe tabloları kullanılır ve bu tabloların en önemlileri bilanço ve gelir tablosudur.

Muhasebe bu fonksiyonları sırasıyla yerine getirerek işletmelerin mali işlemleri hakkında sonuçlar çıkararak; hem işletmeyi, hem devleti hem de üçünçü kişileri bilgilendirmektedir. Kısaca muhasebe böyle bir sistemdir ve Ülkemizde 26.12.1992 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Muhasebe Sistemi gün geçtikçe önemini artırmaktadır.

Görevleri:1. Muhasebenin Tanımı: Tüm kuruluşların mali nitelikteki işlemleri ve olayları para ile ifade edilmiş şekilde kaydeden, sınıflandıran, özetleyerek rapor eden ve sonuçlarını yorumlayan ve analiz eden bir bilim dalıdır.

Muhasebe, işletmelerin varlıklarının ve kaynaklarının oluşumunu, bunların kullanılma biçimini, işletmelerin yaptığı işlemler sonucunda bu varlıklardaki ve kaynaklardaki değişmeleri, işletmelerin mali durumlarını açıklayacak bilgileri sağlayan ve bu bilgileri ilgili kişi ve kurumlara ileten bir bilgi sistemi ile oluşmaktadır. Muhasebe sadece kar amacı ile kurulan işletmelerle ilgili değil, kar amacı gütmeyen yani topluma fayda için hizmet veren tüm kuruluşlar için de geçerlidir. Bu yüzden işletmeler denilirken tüm kuruluşları kapsamaktadır. Ama genelde muhasebe sistemi kar amacı güden işletmeler için daha da önemlidir.





**** Amortisman
**** Anonim Şirketler
**** Asgari Geçim İnd. Bordro
**** Asgari Ücret - AGİ
**** AŞ Kar Dağıtımı Kayıtları
**** Ay Sonu KDV Tahakkuku
**** Aylık Ücret Bordrosu
**** Bilanço
**** Bilanço Örneği
**** Bilançonun Düzenlenmesi
**** Büyük Defter
**** Çözümlü Monografi Örneği
**** Defter Tutma Sorumluluğu
**** Döviz İşlemleri Muhasebe
**** E-Bildirge
**** Enflasyon
**** Envanter İşlemleri
**** ETA SQL Prog. Kurulumu
**** Fatura
**** FİFO Yöntemi
**** Geçici Vergi Beyannamesi
**** Gelir Tablosu
**** Gider Dağıtımı ve Tablosu
**** Girişimci (Müteşebbis)
**** İhbar Tazminatı
**** İşletme Defteri Kayıtları
**** KDV Beyannamesi Düzenle
**** KDV Hesaplama
**** Kıdem Tazminatı
**** Kooperatiflerin Kuruluşu
**** Maliyet Muhasebesi Hesap
**** Mikro Programı Kurulumu
**** Mizan
**** Muhasebe Fişleri
**** Muhasebe Denetimi
**** Muhasebenin Tanımı
**** Muhasebenin Temel Kavram
**** Muhtasar Beyanname
**** Resmi Yazılar
**** Sürekli Aralıklı Envanter
**** Şirket Kuruluş İşlemleri
**** Tek Düzen Hesap Planı
**** Ticari İşletme ve Tacir
**** Ücret Bordrosu Düzenleme
**** Ücret Bordrosu Muhasebe
**** Vergi Levhası
**** Yevmiye Defteri
**** Yönetimin Anlamı
**** Yüzde Hesaplama



Muhasebe toplumun en küçük birimi olan aileden büyük holding ve şirketlere kadar herkesi çok yakından ilgilendiren geniş bir kavramdır. Basit anlamda muhasebe hesap tutma anlamına gelmektedir. Her ailenin belli bir geliri ve yapılması gereken giderleri vardır. Gelirin en verimli şekilde harcanması ve mümkünse tasarruf yapılması her ailenin amacıdır. Bu denkliği sağlamak için yapılan hesaplamalar bile küçük çapta bir muhasebe işlemi gerektirir. Kaldı ki büyük işletmelerin gelir, gider, alım, satım işlemleri bir aileninki ile kıyaslanamayacak kadar geniş çaplıdır. Bir aile kendi muhasebesine yön verebilir ancak işletmeler profesyonel yardıma ihtiyaç duyar. İşte bu aşamada muhasebe elemanları devreye girer ve insanlara hizmet sunarlar. Varlık işletmenin sahip olduğu tüm değerleri, kaynak ise işletmenin bu varlıkları elde edebilmek için katlandığı borçları ifade etmektedir.

Bir bilgi ve kontrol sistemi olan muhasebe işletme yapısına göre değişik görevler üstlenmektedir. Küçük işletmelerde vergi takibi, gelir-gider, borç-alacak kontrolü yeterli bulunurken, büyük işletmeler bunların yanısıra kurum ve kuruluşlara bilgi vermek üzere analiz ve rapor hizmetlerini de bekler.

İşletme: Belirli bir ticari amaç için, bir veya daha fazla kişinin biraraya gelerek, belirli bir sermaye ile kurdukları kuruluşlardır. İşletmeler amaçlarına göre ve kuruluş şekillerine göre çeşitli şekillere ayrılırlar. Bunlar genel olarak şahıs sirketleri ve sermaye şirketleri şeklindedir.

2. Muhasebenin Fonksiyonları:Muhasebenin işlevini yerine getirebilmesi için belirli görevleri bulunmaktadır. Bu görevlere muhasebenin fonksiyomları denir. Muhasebenin fonksiyonlarını kaydetme, sınıflandırma, özetleme ve raporlama olarak dört ana grupta toplayabiliriz.

2.1. Kaydetme Fonksiyonu: Mali işlemleri belgelere dayanarak muhasebe sistemine göre muhasebe defterlerine kayıt yapılması aşamasıdır. Muhasebenin en önemli ve ilk fonksiyonudur. Muhasebe de kayıtlar doğru ve düzgün tutulmadan diğer fonksiyonların da bir anlamı kalmaz. Yapılan her işlem muhasebe sistemi içinde ilk olarak kayıt yapılmak zorundadır. Bu kayıtlarda belgelere dayandırılarak yapılır. Muhasebe sisteminde iki tür kayıt yöntemi varddır. Tek taraflı kayıt ve çift taraflı kayıt. Çift taraflı kayıt sisteminde muhasebe kayıtları yevmiye defterine kayıt yapılır.

2.2. Sınıflandırma Fonksiyonu: Kaydedilen bilgiler belirli zaman aralıklarında derlenip niteliklerine göre gruplara ayrılır. Böylece farklı nitelikteki ve gruplardaki işlemleri birbirleri ile karıştırmadan farklı sınıflarda incelenebilir. Sınıflandırma işlemleri muhasebe sistemi dahilinde muhasebe defterlerinden büyük defterlere (defteri kebir) yapılmaktadır.

2.3. Özetleme Fonksiyonu: Sınıflandırılan işlemler dönem sonlarında toplanarak daha kolay sonuçlar çıkarabilmek ve yapılan kayıtların kontrolünü sağlamak için özetlenir. Dönem sonlarında işletmeler yüzlerce belki binlerce işlem yapmış olurlar. Bu işlemeleri teker teker incelemek çok uzun zaman alacağından, aynı nitelikteki işlemleri özetleyerek görmek kişilere daha fazla yarar sağlamaktadır. Muhasebe sisteminde özetleme fonksiyonu muhasebe tablolarından mizan kullanılarak yapılır.

2.4. Raporlama Fonksiyonu: En son olarak raporlama fonksiyonunda kaydedilen, sınıflandırılan ve özetlenen işlemler mali tablolar aracılığı ile sonuç aşamasına gelir. Bu sonuç aşaması da raporlamadır. Raporlama muhasebe sisteminin en son aşaması ve yorum yapma aşamasıdır. Muhasebenin en öenmli fonksiyonlarındandır. Raporlarda işletmelerin her türlü sonuçları ortaya çıkarılarak işletme hakkında bilgiler ve yorumlar yapılmaktadır. İşletme bu raporlar sayesinde geleceğine karar vermekte ve yeni kararlar almaktadır. Raporlama aşamasında muhasebe tabloları kullanılır ve bu tabloların en önemlileri bilanço ve gelir tablosudur.

Kaydedilen, sınıflandırılan, özetlenen, analiz edilen ve yorumlanan işlem ve olaylar ile ilgili veriler, işletme ile ilgisi bulunan kişi ve kuruluşlara bilgilendirme amacı ile sunulur. Bilgilerin herkesin anlayacağı evrensel bir dil ile sunulması gerekir. İşletmenin bilgileri ile ilgilenen kişi ve kuruluşların ilgi nedenleri birbirinden farklıdır.

3. Muhasebe üç bölümde ayrılmıştır:

3.1. Genel Muhasebe: İşletmenin parasal işlemlerinin ve sonuçlarının belgelere dayanarak tarih sırasına göre izlendiği muhasebe türüdür. Diğer adı finansal muhasebedir. İşletmenin varlık, kaynak, borç, alacak, gelir, gider, kâr ve zararı genel muhasebe sayesinde öğrenilir. Genel muhasebe muhasebe öğreniminin temelidir. Genel muhasebe öğrenimini inşaat muhasebesi, banka muhasebesi, konaklama muhasebesi, şirketler muhasebesi gibi uzmanlık alanları izler. Genel muhasebenin faydaları şunlardır: İşletmenin yapması gereken işlemlerin unutulmamasını sağlar. Daha önce yapılan bir işlem hakkında bilgi verir. İşletmenin elinde belli bir tarihte ne kadar varlık olduğu, işletmenin ne kadar borcu olduğu yani işletmenin genel durumu görülebilir.

3.2. Maliyet Muhasebesi: İşletmede üretilen mamül ya da hizmetin maliyet fiyatının saptanması, işletme giderlerinin denetimi, fiyat incelemeleri ve satış fiyatlarının belirlenmesinin oluşturduğu muhasebe dalı. Maliyet muhasebesi işletmelerde değişik amaçlar doğrultusunda kullanılan muhasebenin ana bölümlerinden bir tanesidir. Malın maliyeti belirlendikten sonra bu rakam üzerine belli bir kâr eklenir ve satış fiyatına ulaşılır. Maliyet muhasebesinin beklenen görevleri kısaca şunlardır:
- Üretilen malın maliyetini ve piyasa şartlarına göre satış fiyatını tespit eder.
- Giderlerin kontrolüne yardımcı olur. Hedefler ile yapılan gerçek giderleri karşılaştırır ve varsa sapmaları belirler.
- Sunduğu bilgiler ile palanlamaya ve yöneticilerin vereceği kararlara yardımcı olur.

Maliyet Muhasebesi hakkında daha fazla bilgi ********>

3.3. Yönetim Muhasebesi: Yönetim muhasebesi, işletme yöneticilerine işletme yönetiminde alacakları kararlarda ihtiyaç duydukları bilgi ve raporları düzenleyen, yorumlayan, denetim olanağı saağlayan muhasebe dalı. Yöneticilere işletmenin geleceği ile ilgili karar vermede yardımcı olur.

4. Muhasebecilik Mesleği: 1989 yılında çıkarılan “Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu” Türkiye’de muhasebecilik mesleğinin şartlarını ve çalışma konularını belirlemiştir. Bu sayede bir süre sonra tek düzen muhasebe sistemine geçilmiş ve muhasebeciler arasında uygulama farklılıkları ortadan kalkmıştır. Türkiye’de muhasebe meslek mensupları üç ünvana ayrılmaktadır:
- Serbest Muhasebeci
- Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
- Yeminli Mali Müşavir

Not: Son yayınlanan değişikliğe göre artık serbest muhasebeci ünvanı kalkmıştır, sadece serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavir ünvanları bulunmaktadır.
 
---> Muhasebe , Muhasebe nedir ? Görevleri nedir ?

cok istedigim bir meslek degildi ama yapamayacagim bir meslekte degil.Kendini gelistirirsen cok cok iyi yerlere gelirsin benim hayatimdada muhasebeci olmak varmis bu meslegi en iyi sekilde degerlendirip kendimi gelostiricegim.Bence egitimi alinmasi sart iki aylik bir sertifikayla iki yillik bir egitimin arasinda fark cok temelinden ogrenmek gerekir.Paylasimin icin tesekurler :)
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst