Earl Freyja
Bayan Üye
Adı: Ruh Adam
Yazarı: Hüseyin Nihâl Atsız
Sayfa sayısı: 308
Yayınevi: Ötüken Neşriyat
Basım yılı: 2010
Özet
Ayşe eşi Selim Pusata eski bir Uygur hikayesini okumaktadır. Pusat askeri görevinden ayrıldıktan sonra dünyadaki her şeye ilgisizdir. Ayşe onun bu durumundan kaygılanmakta ve ona hayatı yeniden sevdirmenin çoban içindedir. Pusat askerlik sanatı dışındaki her şeye kayıtsızdır. Ayşe üç yıl önce ayrılmış olduğu görevine geri döner. Kız lisesine edebiyat öğretmeni olarak tekrar gelir. Orada Ayşeye ilgi gösteren eski cebir hocası ve üç kız öğrenciden başkası olmaz. Bu üç kız Güntülü, Aydolu, Nurhandır. Özellikle Güntülü edebiyattaki bilgisi ile Ayşe öğretmeni etkiler. Güntülü roman boyunca etkili olan birisidir.
Selim Pusat bazı akşamlar Çamlı koruya geziye gider. Burada onula birlikte ordudan ihraç edildikten sonra intihar eden arkadaşı Şeref vardır. yine böyle bir akşamda Selim çamlı korudaki gezintisi sırasında gaipten bir kadınını şiir okuyan sesini duyar. Birden yanında Leyla adında tarih öğretmeni olduğunu söyleyen bir kadın belirir. Bu kadın Pusat u tanımaktadır. Eşi Ayşenin eski öğrencilerindendir. Kendisini birinin takip ettiğini söyler ve Pusat tan yardım ister. Pusat o akşam Leylayı eve bırakır. Ertesi akşam yine Çamlı koruda Leyla mutlakla karşılaşır. Tarih üzerine tartışırlar. Leylayı takip eden kişi gözükür. Selim Leylayı bıraktıktan sonra bu kişiyi yine görür.
Konuşurlar, adının yok olduğunu söyler. Bu insan Selim hakkında çok şey bilmektedir. Selime Leylanın tahtın varisi olduğunu söyler. Ve kendisini onun tahta geçmesi için çalıştığını anlatır. Selimin bu çamlı koru gezileri Ayşeyi tedirgin eder.
Selimi neşelendirmek maksadıyla eve tarih öğretmeni ve üç öğrencisini davet eder. Selim bu davette tarih öğretmenine Leyla ile ilgili sorular sorar. Ayrıca öğrencilerden Güntülünün etkisinde kalır. Ertesi gün Selimin eline bir telgraf geçer. Telgrafta Leylanın asıl adının hanzade olduğu ve gerçek bir prensese olduğu yazılmaktadır. İşin daha da ilginç telgraf üç saat önce Erzurumdan Yek tarafından gönderilmiştir. Selim yine ertesi gün Leylayı bulmak maksadıyla çamlı koruya gider. Fakat orada eski arkadaşı Tahsinle karşılaşır. Tahsin kendisine Neşriyat şubesinde iş önerir. Selim işi kabul eder ve çalışmaya başlar. Selim Neşriyat şubesindeki işini sevmekle beraber buradaki insanları sevmez. Özellikle Yek e benzerliğindin dolayı Osman Fişer adında biriyle ağız kavgasında bulunur. Şubede çalışanlar tasavvufla ilgilenmektedir.
Şubedekilerin rahat hayatlarının bu inançtan kaynaklandığını düşünen Pusat tasavvufu merak eder. o gece Ayşeye tasavvufla ilgili sorular sorar. Ama Pusat bu fikri beğenmemektedir. Bir bayram günü Pusat Ayşeyle beraber önce Huzur çay hanesine sonra Çamlı koru ya gezmeye giderler. Yanlarında Gültülü ,Aydolu, Nurhan ve tarih öğretmeni vardır. Bu gezinti sırasında Güntülü Pusot a kendisinin 2000 yıldır yaşadığını söyler. Bu arada Pusat o gün Çamlı koruda şiir okuyan sesin Güntülüye ait olduğunu anlar. Güntülü Pusatın Metenin ordusunda asker olduğunu (askerlerin nişanlılarına ok atma sınavı) ok atamadığı için idam edildiğini ve kendisinin de ok atamadığı nişanlısı olduğunu söyler. Pusat yine ertesi gün yine Çamlı koruya gider Leyla yine ordadır. Ona prensesliğini sorar. Ve Leyla kendisinin gerçekten prenses olduğunu anlatır. O Osmanlı soyundan gelmektedir. fakat Leylanın Yek adına şüpheleri vardır. Selim gerçeği öğrenir ve eve döner.
O gece Güntülüyü düşünür ve onu unutmak için çok içer. Tekrar Çamlı koruya gitmek ister ama kendisini Nurhanın evi önünde bulur. Onun piyanoda çaldığı eski arkadaşlarmarşını dinler. Bir ar sendeler ve düşür . kendini yerden Yek kaldırır. Yek bu seferde kendisinin de eski bir asker olduğunu söyler. Selim yine evdedir. Selimin son günlerdeki durumu Ayşeyi telaşlandırır. Onu muayene etmesi için doktor çağırır. Doktor onun rahatsızlığının aşktan olduğunu söyler. Selim bu aşkın Güntülüye duyulduğunu bilmektedir. Ayşenin görev yaptığı lisenin mezuniyet töreni vardır. Nurhan, Aydolu ve Güntülü Selim i de davet ederler. Selim in Güntülüye ilgisi burada daha da belirginleşir ve Ayşe bu ilgiyi anlar. Selim in kafasında Yek le ilgili sorular vardır. Bunların cevabını bulmak için Leylanın yanına gittiği bir günde Leyla onu aşık olduğunu anlar. Ve ona bu aşktan vazgeçmesini söyler. Pusat bu aşktan vazgeçmenin tek yolunun kendisini yani Leylayı sevmesi olduğunu söyler. Leylada buna izin verir. Şeref akşam eve geldiğinde oğlu Tosun un annesinin ağladığını söyler. Zira Ayşe artık Pusot un vaziyetinden umudunu kesmiştir.
O gece Pusat evde intihar eden arkadaşı Şefle konuşur. Şeref ona yüreğinin kanadığını söyler. Sebebinin ise selimin Güntülüye duyduğu ilgi olduğunu anlatır. Sabah olunca evde kan izleri vardır. Bu da Selim in gece olan olayın gerçek olduğunu anlamasını sağlar. Yine bir gün Selimle Ayşe dolaşırken Güntülü ve annesine rastlarlar. Güntülü onları evlerine davet eder. burada Güntülü ile Selim arsında bazı tartışmalar olur. Selim akşam eve geldiklerinde bu sefer Güntülünün hayali ile konuşur. Güntülü ona Selimin masası üzerinde bulunan Şerefin resmi yerine Kendi resmini koymasını söyler. Şeref isteneni yapar. Ertesi akşam Şeref meyhanededir. Orada bir hayli içtikten sonra Güntülünün evine gelir. Eve girmek ister. Ama Şeref yine belirir ve ondan uzak tutmak ister ve kendisinin bu yüzden Selimle dostluğunu bozulacağını söyler. Selim eve gelir. Ertesi sabah şerefin masadaki resminde daha önce olmayan gözyaşları vardır. Selimin Güntülüye ilgisi günden güne artar. Selim bundan kurtulmak için çok içki içer. Artık evde Ayşe ile birer yabancı gibidirler. Bir gün oğlu tosun ona bir mektup verir mektubun içinde Selim in Güntülüye yazmış olduğu şiir vardır. Güntülü bu mektubu geri göndermiştir. Selim daha sonra bu şiiri Nurhan ve Aydolu nun da okuduğunu öğrenecektir. Yine Selimin içkiyi çok kaçırdığı bir akşam kapı çalınır. Kendisine bir mahkeme celpnamesi gelmiştir. celpnameye getiren Yek ti ve onu büyük mahkemeye aşk suçundan çağırıyordu. Bu mahkemede yine olağan üstülükler yaşanır. Hakim Tanrı dır. Ve Selim Güntülü yü severek işlediği yasak aşktan yargılanır. Cebrail, Mikail, İsrafil, peygamberler ileri gelen Türk hükümdarları ondan davacı olurlar. Onu savunan tek insan annesidir. Ve kara alarak Selim in suçsuzluğunu ispatlayabilmesi için Temuçin, <Cengiz Kaanın ordusundan bir bahadırla dövüşüp onu yenmesi şartı getirilir. Selim ve Bahadır Çamlı koru da karşılaşırlar. Dövüşü Bahadır kazanır. Selim yaralanır ve yere yığılır.
Uyandığında hastanededir. Burada 6 gün kalır. Hastaneden çıkınca prenses Leylanın evine gider. Fakat Leyla gitmiştir. Yerine kimse bilmez. Ayşe akşam okuldan eve gelir. Tosuna babasının nerede olduğunu sorar. Tosun babasının gittiğini ve kendisinin subay olunca döneceğini söylediğini anlatın. Roman 30. Bölümde sona erer. 31. Bölümle okulda bulunan 3 kızdan bahsedilir. Bunlardan Ülker adlı kız romanın başında anlatılan Uygur hikayelerindeki kahraman Burkay ın soyundan gelmektedir. ve bazen Burkay ın sesini işitmektedir.
Şahıslar ve Olaylar
Selim Pusat: Pusat bütün ömrünü askerlik mesleğine vakfetmiş bir yüzbaşıdır. Biz onu romanda kralcı sisteme bağlı oluşundan dolayı ordudan ihraç edilmiş bir subay olarak buluruz. Selim Pusatın hemen her şeyi askerlik mesleğidir. Onun için dünyanın en kutsal mesleği budur. Öyle ki gerek Ayşe ile girmiş olduğu tartışmalarda gerek diğer kişilerle girmiş olduğu tartışmalarda hep askerliği üstün tutmuştur. Selim Pusatın inanç konusunda ciddi sorunları vardır . o manevi olan hiçbir şeye inanmamaktadır. En büyük isteği Metenin ordusunda bir subay olabilmektir. Selim Pusat ın askerlik mesleğine neden bağlı olduğunu ve kralcı sisteme bağlılığını romanının son bölümlerinde yapılan mahkemeden de anlarız. Bu mahkemede Selim Pusat tanrının dahi bazı sözlerine itiraz ederken Türk dünyasının ileri gelen komutanlarına tam bir teslimiyet içindedir. Selim Pusat askerlik görevinden atıldıktın sonra suskun dünya ve insanlardan nefret eden bir kişiliğe bürünmüştür. Evde bütün zamanını harp kitaplarını okuyarak geçirmeye başlamıştır. Selim Pusat ın bir yönü de şair oluşudur. Romanda onunu Güntülü ye yazmış olduğu bur şiir de bulunmaktadır.
Ayşe: Ayşe Selim Pusat ın eşidir. İyi bir edebiyat öğretmenedir. Fikir açısından Selim Pusat ın zıttı bir tip tir diyebiliriz. Ayşe; eşinin ordudan atılmasından sonra eşini tekrar kopmuş olduğu dünyaya bağlamanın yollarını aramaktadır. Bu uğurda eşenin kendisine yapmış olduğu hakaretlere bile katlanmıştır. Ayşe; Selim Pusat ın kralcılık fikrinin diyetini ödeyen en önemli kişidir. Roman boyunca Selim Pusat ın hayatı bağlamanın yollarını arayacaktır.
Güntülü: Ayşenin öğrencisidir. değişik bir kişiliği sahiptir. Selim Pusat ın geçmişi ile .ilgili söyledikleri ile Pusat ı şaşırtır. Kendince Mete zamanında bahadırların kendi nişanlılarına ok atması sınavında ok atılmayanlardan birisidir. Ve 2 bin yıllık bir geçmişi vardır. Selim Pusat onu çok vahşi bulmaktadır. Bu kızda vahşi ve hırçınlığından ileri gelen bir çekicilik vardır. pusat bu kıza aşıktır. O bir anlamda Selim in Metenin ordusundan atılmasına sebep olan kızdır. Ayrıca Güntülü edebiyatta olan başarısıyla da Ayşe öğretmenin dikkatini çekmektedir.
Şeref: Selim Pusat ın arkadaşıdır. Selim le birlikte ordudan atılmış ve intihar etmiştir. O da Selim gibi asker ir kişiliktedir. Romanda gerçek mi, değil mi olduğu anlaşılmayan bazı olaylar vardır. Bu olayların bazılarında Şeref Pusat la konuşur. Ve onu Güntülü hakkında uyarır. Leyla Mutlak; Leyla mutlak kanuninin soyundan gelen bir prenstir. O da kralcı sisteme inanmaktadır. Fakat onun derdi tekrar bu sistemi getirmek değil asıl ismi olan Hanzede yi kullanabilmektir. Leyla Mutlak ta Ayşenin eski öğrencilerindendir. Ve Selim Pusat ın Güntülü aşkına karşı gelenlerdendir.
Yek: Kambur, topal biridir. Romanda değişik yerlerde ansızın belirir. Tam olarak kim olduğu bilinmez. Kendine göre Leyla Mutlak ın tahta geçmesi için çalışmaktadır. Olağan üstü bir kişiliktir. Hep olmayacak zamanlarda o vardır. Pusat la ilgili her şeyi bilmektedir. Yek bir anlamda Selim i kamçılayan merak unsurudur.