Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Bebeği bir aylık olduktan sonra ne sıklıkla yıkamalıyım?

Eğer olanaklar elveriyorsa her gün yıkanabilir.Özellikle yaz aylarında sık yıkanırsa terlemez.Sık yıkanan bebeklerde hastalıklara yol açan mikroplar barınamaz pişikler oluşmaz uykusu az ve huzursuz bebekler de sakinleşir.Bebek beslenmeden hemen sonra yıkanmamalıdır.Bu durumda kusabilir.Yıkandıktan sonra doyurup yatırmak en iyisidir.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Bebeğin burun tıkanıklığını nasıl giderebilirim?

Bazı anneler bebeğin burnuna anne sütü damlatmanın burun tıkanıklığını geçireceğine inanırlar.Oysa süt bebeğin solunum yollarına ve akciğerlerine kaçarak zatürree olmasına neden olabilir.Bu nedenle burun tıkanıklığını gidermek için bebeğin burnuna süt damlatılmaz.Burun tıkanıklığını gidermek için en iyi yol buruna tuzlu su (serum fizyolojik) damlatmaktır. Eczaneden serum fizyolojik alıp bebek yatar durumda iken her iki burun deliğine birer damlalık dolusu damlatmak sonra bebeği kaldırarak hapşırınca burnundakileri çıkarmasını sağlamak en iyi yoldur.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Gaz sancısı neden olur?


Bebeklerin erken dönemde sindirim sistemi gelişmemiş olduğundan, bazı bebeklerde özellikle ilk 4 ay gaz sancısı olması doğaldır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde gaz sancılarına daha seyrek rastlanır. İnek sütü, şekerli su, nişastalı şekerli bebek mamaları, emziklerin bala veya pekmeze batırılması, ek besinlere erken başlanması, bebeğin kundaklanması, altının sık değiştirilmemesi gibi durumlar gaz sancılarını arttırır.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Çocuklarda Şişmanlık Nedenleri - Çocuklarda Şişmanlık Nedir ?

Çocuklarda görülen şişmanlık sıklığında artış var mı?

Evet çocuklardaki şişmanlık sıklığında son yıllarda çok hızlı bir artış, hatta patlama var. Bu nedenle, eskiden eriş kin yaşlarda görülen "tip 2 şeker hastalığı" artık çocukluk veya ergenlik çağında da görülmeye başlandı. Fransa'da son 10 yılda çocuklarda şişmanlık sıklığı 5 kat, ABD'de ise 1976 yılından bu yana 2 kat artmış. Aynı şekilde Türki ye'de de çocukluk çağındaki şişmanlık hızla artmaktadır.

Çocuklarda şişmanlığa neden olan faktörler nelerdir?

Çocuklarda şişmanlığın bu denli hızlı artmasında önce likle çevre faktörlerindeki değişiklikler sorumludur. Hareketsiz bir yaşam biçiminin egemen olması, televizyon ve bilgisayar önünde fazla vakit geçirme, karbonhidratlı ve yağlı gıdalarla aşırı beslenme, çocukların okullarda dar bir çevrede kalmaları, oyun ve egzersiz yapamamaları, televiz yonlarda yapılan şeker ve çikolata türü gıdaların reklam ları bu artışta başlıca etkenlerdir. Günde iki saatten fazla televizyon seyreden çocukların yüzde 52'sinde aşırı kilo ve yüzde 28'inde şişmanlık saptanmıştır.

Çocuklarda Kilo Fazlalığının Nedenleri

Çocuğun doğum kilosunun fazla olması,
Annenin gebelikte sigara içmesi,
Bebeklik döneminde katı gıdalara erken başlamak,
Anne-babanın şişman olması,
Ailenin sosyal ve ekonomik yönden yetersizliği,
Haftada 11 ve günde 1,5 saatten fazla televizyon izle mek,
Okul sporlarına katılmamak,
Ev dışında oyun oynamamak,
Otomobille her gün 2 saatten fazla seyahat etmek,
Kardeşsiz olmak.

Kantinlerde meyve satışı yapılmalı

Çocukların kilo almaması için neler yapmalıyız?

Hem ailede hem de okulda yapılacak şeylerle çocukla rın kilo alımı engellenebilir. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
Okullarda çocuklara oyun ve jimnastik alanları sağ lanmalıdır,
Aile bebekleri anne sütüyle beslemeye özen gösterme lidir (obeziteyi yüzde 15-25 oranında azaltır),
Anne-baba sağlıklı beslenmeyi öğrenmeli ve evde uy gulamalıdır, böylece çocuklar da sağlıklı beslenmeyi öğrenirler,
Çocuklara abur cubur yememesi, acıktığı zaman ve yavaş yemesi öğretilmelidir,
Çocuğun aileyle birlikte yemek yemesi sağlanmalı, mutlaka kahvaltı edilmelidir,
Aile, günlük beslenmede yağ ve karbonhidrat mikta rını azaltmalıdır,
Aile, çocuğu kısıtlayıcı diyetlere sokmamalıdır,
Çocuk bir başarı kazandığında, ödül olarak şeker, çi kolata gibi kalorisi yüksek gıdalar verilmemelidir,
Çocuğu cezalandırırken besin alımını kesmemek veya besinleri yasaklamamak gerekir,
Çocuklara çok su içmesi öğretilmelidir,
Çocukların kendi odalarına veya yattıkları odaya tele vizyon konmamalıdır,
Okullara sağlıklı beslenme ve egzersizin faydaları ko nusunda dersler koymalı ve okul kantinlerinde sağlık lı besinlerin satılması sağlanmalıdır. Gazoz ve kola gi bi yüksek kalorili içecekler yerine, sadece su veya ma den suyu satılmalı, margarinle yapılmış tost satışı ya saklanmalıdır. Kantinlerde meyve satışı yapılmalı, çocuklara bisküvi ve kek yerine meyve yeme alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Öğlenleri yemek verilen okullarda, kilo aldırmayan ve sağlıklı yemeklerin çıkması için çaba gösterilmeli dir. İngiltere ve Singapur'da yapılan okul çalışmaları başarılı sonuçlar vermiştir.

Çocukluk döneminde kilolu olanların erişkin yaşlarda kilolu olma riski var mı?

3-10 yaş arasında aşırı kilolu olan çocukların yüzde 50'sinde erişkin dönemde aşırı kilolu olma riski vardır. Er genlik çağında aşırı kilolu olanların ise yüzde 70-80'inde ileri yaşta aşırı kilo gelişmektedir. Bu nedenle çocukluk ça ğından itibaren fazla kilolarla mücadele etmek gerekir.

Çocuklarda görülen şişmanlık ile erişkinlerde görülen şişmanlık arasında fark var mı?

Evet, arada fark var. Çocuklar kilo aldığında yağ hüc relerinin sayısı artıyor. Erişkinlerde ise yağ hücrelerinin sa yısında artma olmadan her bir yağ hücresi büyüyor.

Tedavide iş anne-babaya düşüyor

Çocuklarda şişmanlık tedavisi için ne yapılmalı?

Çocuklardaki şişmanlığın tedavisinde büyüklerde olduğu gibi önce hormonal veya genetik bir bozukluğun olup ol madığı araştırılmalıdır. İnsülin direnci veya tiroit yetmezliği ilk akla gelenlerdir. Çocukluk ve ergenlik çağında şişmanlı ğa bağlı insülin direnci olup olmadığını anlamak için, açlık kan şekeri ve açlık kan insülin düzeyi ölçülür. Açlık insülin düzeyinin 15-20 mlU/ml'den fazla olması veya şeker yükle me testi sırasında insülin düzeyinin 150 mlU/ml'den yüksek olması da insülin direncinin varlığını gösteren önemli bir belirtidir. İnsülin direnci bu çocuklarda ileride şeker hastalı ğı çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu gösterir. Tiroit hor monları için TSH ve serbest T4 ölçümleri yapılmalıdır.
Tedavide iş çocuğa ve daha çok anne-babaya düşmek tedir. Çocuğun hareketi artırılmalı, yağ ve enerji düzeyi düşük gıdalar yemesi sağlanmalı, yeme alışkanlığı değişti rilmeli ve aile üyeleri de sağlıklı beslenmeyi öğrenmelidir. Bunların dışında çocuğun çok televizyon seyretmesine izin verilmemelidir. Çocuklarda şişmanlık için ilaç tedavisi yapılmaz.

Şişman çocuklarda günlük kalori alımının yüzde 25'inden fazlasının, yemek saatleri dışındaki atıştırmalar dan kaynaklandığı belirlenmiştir. Bu nedenle çocukların atıştırmaları önlenmelidir. Şişman çocukların en önemli problemlerinden biri, ergenliğe erken girmeleridir. Bu ço cuklarda yürümede gecikme, kemik yaşının akranlarına göre ileri olması, vücutta pişikler ve deri iltihaplan sık görülür. Yağ dokusu artışına bağlı olarak karında çatlak lar oluşur. Erkek çocuklarında memelerde aşırı büyüme gözlenebilir.

Çocuklarda şişmanlığın ortaya çıkmasını önleyecek diyet ilkelerini şöyle sıralayabiliriz:

Bir yaşına kadar çocuğu anne sütüyle beslemek çok önemlidir. Ek besinlere erken başlamak, süte bal koy mak, fazla muhallebi yedirmek çocukta kilo artışına neden olur. Hazır bebek mamalarına su konulmalı ve bisküvi eklenmemelidir. Biberon yerine kaşıkla beslenmeye önem verilmelidir.
1-6 yaş arasında, ailenin beslenme tarzı kilo alımında çok önemlidir. Ailenin sağlıklı beslenme konusunda bilgi sahibi olması gerekir. Çocuğa ödül olarak şeker ve çikolata verilmemelidir. Çocuğun mutlaka sabah kahvaltı etmesi, öğün kaçırmaması ve hareketli olma sı sağlanmalıdır.

6-18 yaş döneminde çocuklar makarna ve pilav gibi karbonhidratlı gıdaları tercih ederler, sebze yemekleri ni pek sevmezler. Bu nedenle aile dengeli bir beslen mede, öğün atlamamakta, sebze ve meyveden zengin bir diyette ısrar etmeli ve hububatlara ağırlık vermeli dir. Çocuğa doğru beslenme alışkanlığı kazandırmak için, evde beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, beyaz makarna yerine kepekli makarna tüketmelidir.

Spor yapmak da diyet kadar büyük önem taşır.

Yoğun çalışma veya sınav döneminde de gençler kilo alıyor. Bu dönemde gençler nasıl beslenmeli?
Sınav döneminde ve özellikle üniversiteye hazırlanırken gençlerimizde yorgunluk, halsizlik, uykusuzluk ve çok faz la stres vardır. Bu nedenle abur cubur yiyen, düzenli besle nemeyen öğrenciler kilo alırlar. Bu şekilde sınava giren öğ rencilerin başarılı olmaları zorlaşır.
Hafızayı güçlendirmek için omega-3 alımını artırmak ve bu amaçla da haftada 3 kez balık tüketmek, sebze ve meyveyi artırmak, arada ceviz, badem veya fındık ye mek gerekir, tabii yumurtayı da unutmamak faydalı olur. Kalsiyum desteği için yağsız süt ve ayran mutlaka içilmelidir.

Sınava hazırlanan gençlerde kansızlık, kalsiyum ve magnezyum gibi mineral eksikliği olup olmadığını araştır mak gerekir. Demir eksikliği olan gençlerde isteksizlik, konsantre olamama çok sık görülür. Bu tür eksiklik varsa doktorunuzun önerdiği şekilde ilaç alınması ve besin des teği gerekebilir.
Düzenli kahvaltı etmek de önemlidir. Gençlerin çoğu kahvaltı etmeden okula gitmektedir. Kahvaltı etmek başa rıyı artırır. Kahve ve çayı fazla içmek veya kola alışkanlığı hafızaya zarar verir. Bunun yerine bol su veya taze meyve suyu içilmelidir. Her gün yarım saat yürüyüş yapmak da sınav başarısını artırmaktadır.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Çocuklarda Balgam - Balgam Tedavisi Nasıl Yapılır ?


Solunum yollarında salgıların (balgamın) temizlenmesi nasıl yapılır?

Göğüs Fizyoterapisi

Kistik fibrozisli hastalarda en önemli sorunlar solunum sistemi ile ilgili olanlardır. Bu sorunlar esas olarak balgamın solunum yollarını tıkaması, mikropların çoğalması için uygun ortam oluşturması sonucu solunum sistemi enfeksiyonlarının oluşmasına bağlıdır. Fizyoterapi ile balgamın solunum yollarından temizlenmesi, enfeksiyonları önleyerek akciğerlerdeki hasarın oluşmasını engeller ve geciktirir.

Fizyoterapi programı değişik tedavi şekillerinden oluşur:

Perküsyon (göğüse vurma):

Avuç uygun şekilde tutularak çocuğun göğsüne vurulması ile balgamın akciğerlerden sökülmesi sağlanır. Değişik pozisyonlarda vurularak kenarlarında bal olan bir kavanoza ters çevirilip vurulduğunda balın sökülmesi gibi balgamın akciğerlerden atılmasına çalışılır.

Pozisyon değişikliği:

Çocuğu değişik pozisyonlarda tutarak, yerçekiminin etkisi ile balgamın akciğerlerden çıkarılmasıdır.

Vibrasyon (titreşim):

Perküsyon sonrası çocuk öksürtülerek balgam çıkartılırken çocuğun sırtına titreşim yapılarak balgamın çıkarılmasına yardımcı olunur.

Öksürme:

Her pozisyonda perküsyon yapıldıktan sonra çocuğun öksürmesi balgam çıkarmasına yardımcı olur. Derin soluk alınıp, derin ve tam nefes verilmesi de balgam sökülmesinde oldukça etkili bir yöntemdir.

Egzersiz yapma:

Kistik fibrozisli hastalar diğer çocuklar gibi yüzme, koşma, bisiklete binme, ağırlık kaldırma gibi sporları yapabilirler. Çocukların değişik pozisyonlarda egzersiz yapmaları, zıplamaları, bir yere asılarak sallanmaları, amuda kalkmaları, göğsün hareketliliği için oldukça önemlidir. Hastalar spor yaptıkları sürece daha aktif yaşarlar ve balgamları daha kolay sökülür. Ailelerin çocukları spor yapmaya teşvik etmeleri gerekir.

Günlük fizyoterapi programı

Kistik fibrozisli hastaların ailelerinin göğüs fizyoterapisini günlük olağan programlı işleri arasına koymaları gerekir. Tercihen ailede fizyoterapiyi birden fazla kişinin uygulaması gerekir. Günlük olarak değişik pozisyonlarda işlem yapılmalı, balgamın fazla çıkarıldığı pozisyonlarda işleme daha uzun süre devam edilmelidir. Solunum yolu enfeksiyonları olduğunda fizyoterapi sayısı ve süresi artırılmalıdır.

Balgamı yumuşatmak için solunum yolu ile verilen ilaçların göğüs fizyoterapisinden önce verilmesi balgam çıkarılmasını kolaylaştırır. Yine işlemin beslenmeden tercihen bir saat sonra yapılması işlem sırasında olabilecek kusmaları azaltır. Çocuklar balgamlarını yutabildiklerinden fizyoterapi sırasında çocuğun öksürmesi ve balgamını yutması işlemin etkisiz olduğunu göstermez. Göğüs fizyoterapisi sırasında balgamda kan görülmesi durumunda işleme ara verilmeli ve izleyen merkeze bilgi verilmelidir.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Çocukta Bacak Ağrısı Nedenleri - Bacak Ağrısı Sebepleri Nelerdir ?


Bacak ağrıları çok çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilmektedir.

Büyüme dönemlerindeki ağrılar

Kasların sodyum-potasyum pompası bozukluklarına bağlı olarak sızlaması,
Dizlerin artrit, menisküs veya eklemlere su biriktirmesi nedeniyle rahatsızlanması.

Bacaklardaki dolaşım sorunlarından kaynaklanan ağrılar

Leğen kemiğimizden seyrederek kalça kısmında yoğunlaşan ve buradan bacaklarımıza yayılan sinirlere kemik kas veya bozulmuş ve şişme yapmış çevresel dokularım baskı yapması.

Bel omurlarımızda meydana gelen fıtıklaşma bacak ağrısı sebeplerinden bazılarıdır.

Bacak ağrısının nasıl olduğundan yola çıkarak, bacak ağrısına neden olan rahatsızlığınızı belirleyebilirsiniz.

Büyüme dönemi ağrıları:

Çocuklarda ve hızlı gelişme gösteren gençlerde sıkça gözlenen bir durumdur. Özellikle baldırdan başlayan eklemler etrafında sıklaşan ağrılar gözlenir. Bazen bu ağrılar şiddetli sızlamalar şeklindedir. Gün içerisinde aşırı aktif olan çocuklarda daha sık gözlenir. Geceler uykudan uyandıracak seviyeye ulaşabilir.

Sodyum-potasyum pompası bozuklukları:

Aşırı nemli günler, çok yorgun olunan zaman dilimleri, soğukta fazlaca kalma sinir ve kaslarda dengesizliklere yol açar ve bacaklarda ağrı ve sızlamalara neden olur. Bu ağrı ve sızıların sabit değil gezici tarzda olması sodyum-potasyum pompası bozukluklarını işaret eder.

Diz eklemlerinden dolayı oluşan ağrılar:

Bu ağrılar karekterstiktir. Diz eklemlerinin altında veya üstünde başlar iltihabi vakalara göre bacaklara yayılabilir. Özellkle merdiven çıkarken, namaz kılarken, dizleri zorlayarak yapılan hareketler sonrasında oluşur. Soğuk havalarda bu ağrıları tetikleyebilmektedir.

Bel veya kalçada sinir sıkışması:

Bu ağrılar aniden gelerek bacakların aşağısına doğru yayılır ve çok şiddetli sızlamalar şeklnde kendini gösterebilir. Ağrı veya sızlamalar bacak hareketleriyle yer değiştirir veya şiddeti artar-azalır.

Dolaşım sorunlarından kaynaklanan ağrılar:

Bacak ve ayak şişlikleriyle birlikte gelişen ağrılar dolaşım problemlerine işarettir. Ancak dolaşım problemlerinde genelde iki bacak değil de tek bacak şişer veya ağrır. Damarların kendini belli edecek şekilde kabarması dolaşım problemleri fikrini perçinler. Bu duruma çok dikkat edilmelidir ve mutlaka bir doktora danışılmalıdır. Bu problemin geçiştirilmesi ayağınızı hatta bacağınızı kaybetmeye varan sorunlara neden olabilmektedir.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Çocukta Ateş - Ateşli Çocuğa Soğuk Duşun Zararı Var mı ?


Soğuk duş, vücudun dış kısımlarındaki kanın beyine akım etmesine ve beyindeki ateşin daha da yükselmesine neden oluyor.


Mardin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Adem Özden, soğuk duşun, vücudun dış kısımlarındaki kanın beyine akım etmesine ve beyindeki ateşin daha da yükselmesine neden olduğunu belirterek, bu nedenle ateşli çocuklara soğuk duş aldırılmaması gerektiğini söyledi.



Özellikle 6 ay ile 3 yaş arası çocuklarda görülen yüksek ateşin, gerekli tedbirler alınmadığı takdirde, ateşli havaleye neden olabileceğini ifade eden Özden, "Ailelerin, çocuklarında görülen ateşlenmeyi önemsemesi gerekir. 100 çocuktan 2 ile 5'i ateşli havale geçirir.



Ancak yakın akrabalarda ateşli havale görülen kişi, bebeğini önceden muayene ettirip tedbirini almalıdır. Çocuklarda görülen ateşin düşürülmesi için öncelikle çocuğun günlük elbiseleri çıkarılarak, ince bir giysiyle bırakılması gerekir. Oda sıcaklığı 18-20 derece olmalıdır.



Koltuk altı ateşi 38 derecenin üzerinde ise hemen ateş düşürücü şurup verilmelidir. Ateş düşmediği takdirde, 4-6 saat arayla yeniden ateş düşürücü şurup verilebilir. Havale için en riskli dönem olan 6 ay 3 yaş arası çocuk bulunan evlerde, ateş düşürücü şurup eksik edilmemelidir." dedi.



Özellikle ılık su ile yıkamanın veya ılık suyla ıslatılmış pamukla vücudu silmenin daha yararlı olabileceğini vurgulayan Özden, "Soğuk duş, vücudun dış kısımlarındaki kanın beyne akım etmesine ve beyindeki ateşin daha da yükselmesine neden olur.


Maalesef bölgemizde bu tür olaylara sıkça rastlamaktayız. Anne veya babalar çocuklarının ateşini düşürmek için soğuk duşun altına bırakıyorlar. Bu da çeşitli havalelere neden olmaktadır. Bu tür olaylarda çocuğun ateşi düşmemesi durumunda, bebek en yakın sağlık kuruluşuna götürülüp çocuk hekimine muayene ettirilmelidir." şeklinde konuştu.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

su çiçeği yan etkileri - su çiçeği nasıl çıkar - su çiçeği başlangıcı - su çiçeği aşısı kaç yaşında yapılır - çocuklarda döküntülü hastalıklar - bebeklerde su çiçeği aşısı nasıl yapılır?

Çocuklarda çok sık rastlanan döküntülü hastalıklardan biri olan su çiçeğinin belirtileri nedir, tedavisi nasıl gerçekleşir?

Su çiçeği hapşırık, öksürük gibi yollarla iletilen çok bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalığın kuluçka süresi ise tipik olarak 14-16 gün olmakla beraber, 9-21 gün arasında da olabilir.

Hastalığın belirtileri ve seyri ise şu şekildedir: cilt ve mükoz membranlarda gruplar halinde görülen ciltten kabarık, içi sıvı dolu kesecikler tarzında döküntü ve ateştir. Döküntü baş veya gövdeden başlayıp kol ve bacaklara yayılır. Özellikle başlangıçta çok kaşıntılı olabilir. Döküntüler 5-14 gün arasında kabuklanarak bu kabuklar düşer.

Su çiçeğinde dikkat edilmesi gereken konulardan biri ciltteki döküntülerin bakterilerle enfekte olabilmesidir. Bu nedenle kaşımanın önlenmesi için cilde ilaç (losyon) uygulanması, ellerin sık yıkanmasına çok dikkat edilmelidir. Çocuğun cilt lezyonlarını yolmaması sağlanmalıdır. Ayrıca
pnömoni (zatürre), beyin ödemi gibi komplikasyonlar izlenebilir.

Hasta ile temastan sonra ciddi ve hayatı tehdit eden hastalık geliştirme riski taşıyan bireylere acil olarak bağışıklık oluşturmak için VZIG(varicella-zoster immün globulini) verilmelidir.

* yenidoğan bebek (annede doğumdan 5 gün öncesinden 2 gün sonrasına dek bu hastalık ortaya çıkmışsa)
* bazı prematüre (erken doğan) bebekler
* daha öce suçiçeği geçirmemiş hamile kadınlar
* bağışıklık sistemi bozukluğu olan bireyler


Su çiçeği aşısı: Aşı ile bu hastalıktan korunma sağlanabilir. Ülkemizde suçiçeği öyküsü olmayan 12 ay -12 yaş arasındaki çocuklara tek doz, 13 yaş ve üzerindeki adolesan ve erişkinlere de serlolojik test sonrası 2 doz suçiçeği aşısı önerilmektedir. Mümkünse aşılama 12-18 ay arasında yapılmalıdır
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Alerjik Çocuklar İçin Alınabilecek Önlemler Neleredır?


Çocuklarda nefes darlığı ve hırıltılı solunum yakınmalarının en büyük sorumlusu tozlardır. Bu nedenle çocuğunuzun yatak odasında ve evinizde alacağınız bazı tedbirlerle alerjiye karşı önlem almak mümkün.

Yatak



* Çocuğunuzun yatağını tozlardan arındırmak için her gün nemli bir bez ile silin.
* Yatağın yün olmamasına dikkat edin. Eğer yünlü ise de her hafta elektrikli süpürge ile temizleyin.
* Yatakta naylon, elyaf, sünger gibi sentetik maddeleri tercih edin.
* Yastıkların kuş tüyünden olmamasına özen gösterin. Sentetik ve silikon yastıkları tercih edin.
* Battaniyenin de sentetik veya pamuk olması tercih edilmeli.
* Güneşli günlerde yatak, yorgan, yastık gibi eşyalar dışarı çıkartılmalı ve oda sık sık havalandırılmalıdır.


Yatak odası



* Yatak odası her gün elektrikli süpürgeyle temizlenmeli, tozlardan arındırılmalı. Oda duvarlarının dip pervazlarını ve pencere kenarlarını unutmayın.
* Odayı temizlerken deterjan yerine sabun tercih edilmeli.
* Toz toplayacak veya yayacak ısıtıcılardan yatak odasında bulundurmamalı.
* Odanın perdeleri sık sık yıkanmalı. Dolayısıyla sık yıkanabilecek cinsten perde seçilmeli.
* Yatak odasında mümkün olduğunca az eşya bulundurulmalı. Örneğin kitaplık, halı, kilim olmamalı; giysi dolabında ise battaniye, kürk, kazak gibi yünlü eşyalar bulunmamalı.
* Odada bitki ve çiçek bulundurulmamalı.
* Yer döşemeleri tahta, laminant, naylon ya da parke gibi toz kaldırmayan maddelerden olmalı.
* Odanın her zaman rutubetsiz olmasına ve oda sıcaklığının 20- 22 derece arasında olmasına özen gösterin.


Polen mevsimi



* Çocuklar çiçek açma mevsimlerinde çiçeklerden, ağaçlardan ve otlardan uzak tutulmalı.
* Her gün yeni kıyafet giyip, akşamları kıyafetleri yatak odasının dışında çıkarmalı.
* Bu mevsimlerde her akşam yatmadan önce mutlaka banyo yapılmalı.


Genel



* Odada ve evde asla sigara içilmemelidir.
* İçine yün doldurulmuş oyuncaklar, hayvan postları veya kuş tüyünden aksesuarı olan oyuncaklar ve tüm tüylü oyuncaklar yatak odasından çıkarılmalı.
* Çocuğun yanında boya, parfüm, deodorant, saç spreyi, kolonya gibi maddeler kullanılmamalıdır.
* Çocuğa yünden iç çamaşırı, elbise ve kazaklar giydirilmemeli.
* Evde özellikle kedi, köpek, kuş gibi tüylü hayvan barındırılmamalı.
* Üzüntü, stres, korku, endişe, heyecan gibi durumlar alerjiyi tetiklediğinden dolayı, mümkün olduğunca uzak durulmalı.
* Nezle, grip, soğuk algınlığı gibi enfeksiyonlar da alerjiyi artırdığından mümkün olduğunca korunmalı
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Çocukların boyu nasıl uzar ?


çocukların küçük yaşlardan itibaren beslenmesine çok önem veriniz.
*her sabah düzenli olarak kahvaltılarını yaptırın.
*kahvaltıda süt ,peynir,zeytin,yoğurt gibi yiyeceklerden muhakkak yemelerini sağlayın.
*yaşıtlarından boy olarak geri durumda ise yeşil yapraklı sebzelerden bol bol tüketsinler.
*bütün bunlara rağmen çocukarın boyu yinede normalin altında ise,o zaman kalsiyum,magnezyum ve çinko içeren doğal üretim haplardan alarak kullandırın.
* boy uzamasını etkileyen haraketlerde yapsınlar.örneğin ayak parmaklarını yerden kaldırmadan uzanbildiği kadar yukarı uzanıp elma toplar gibi hareketler yaptırın.
*birde basketçiler gibi ,zıplaya bildiği kadar yukarı zıplasın 50 defa sol kulu yukarıda ,50 defa da sağ kolu yukarıya uzatarak sürekli bu hareketleri yaptırın.
*evde uygun bir yerde barfisk hareketini bol yaptırın.
* bütün bu hareketleri yaparken,çocuğunuzun sizin gözetiminiz altında olamsına özen gösterin ki çocuğunuza herhangibir zarar verecek durum olmasın.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Çocuklarda Beslenme Eğitimi Hakkında Genel Bilgi Verebilir Misiniz?

Çocuklarınızın beslenmesini ciddiye alın.

Çünkü doğru beslenme, geleceklerini etkileyen unsurların başında geliyor. Kötü beslenme yalnız sağlığı bozmuyor; büyümeye, okul başarısına, hatta vücut şekline bile etki ediyor.

Okul çağı beslenmesinin alanı oldukça geniş. Anaokulundan üniversite çağına uzanan dönemi dikkate almak gerekiyor. Bu dönemde çocuk ve gençler en fazla bir ya da iki öğünü evlerinde yiyebiliyor. Evde ne yedikleri önemli ama okul ve okul dışı beslenmeleri de en az ev kadar dikkat edilmesi gereken noktalar.

Okul yemekhanesi ya da büfelerinden, okul çevresindeki satıcılardan temin edilen yiyeceklerin bilinmesi, hangilerinin, ne zaman, ne miktarlarda yenilip içileceğinin öğretilmesi çok önemli.

Ayrıca genel olarak beslenme eğitimini de ihmal etmemek gerekiyor. Çoğu gencin 20′li yaşlara gelmesine rağmen karbonhidrat, protein ve yağın ne olduğundan haberi bile yok. Bu yiyecekleri hangi besinlerle, ne zaman, ne miktarlarda tüketebileceklerini doğru dürüst bilmiyorlar.

BESLENME EĞİTİMİ ŞART!

Kısacası evde ve okulda “beslenme eğitimi” şart! Evdeki eğitim için en iyi zaman “yemek”ler, en iyi yer ise “sofralar”. Ailece aynı sofrayı paylaşmak, sofraları keyifli bir “eğitim alanı” yapmak çok önemli.

Çocuklarımızın da, gençlerimizin de “beslenme” konusunda bildikleri çok az şey var. Çok önemli birçok noktayı bilmemeleri de normal. Çünkü ne ilk, ne orta öğretim ne de üniversitede “beslenme eğitimi” diye bir ders var. Ayrıca ailelerin çoğu da bu konuda ya kendileri yeteri kadar bilgili değiller ya da bilgi ve tecrübelerini çocuklarına anlatma konusunda ihmalci davranıyorlar.

Okul yönetimlerinin konuya yeterli özeni gösterdiğini söylemek de zor. Birkaç özel okulda beslenme uzmanı çalıştırıldığını, mönüler oluşturulurken dikkatli davranıldığını biliyorum ama bunu genellemek safdillik olur.

Devlet okullarının neredeyse hiçbirinde danışman bir diyetisyen yok. Özellikle okulda verilen standart hazır yemeklerde, mutfak araç, gereç, yer, para ve eleman yetersizliği gibi sorunlar yeterli kalite ve temizlikte yiyeceklere ulaşmayı zorlaştırıyor. Yoğurtlu, ayranlı, yumurtalı, etli, meyve sulu, peynirli mönüler yerine daha önce de yazdığımız gibi iş bazen “ekmek içi kızarmış patates” gibi yanlışlara kadar varabiliyor.

Çocuğum kötü besleniyor, ne yapabilirim?

*Eğer “Çocuğumun beslenmesi konusunda ciddi bir şeyler yapmam gerekiyor” diye düşünüyorsanız, öncelikle okulda neler yiyip içtiği konusunda dikkatli olun. Kahvaltı yapmadan evden çıkmamasına dikkat edin.
*Kahvaltıyı sütle, meyve suyuyla geçiştirmesine izin vermeyin. ıdeal bir kahvaltı için yumurta, yağsız peynir, bal ve ekmek, bir bardak süt ya da meyve suyu yiyip içmesini, kahvaltılık gevreklerden faydalanmasını sağlayın. Peynirli, domatesli, sebzeli bir omlet hazırlamanız, onların keyif alacağı şekilde tostlar, sandviçler yapmanız da iyi olur.

*Okulda ara öğünlerde meyve ve yoğurt yemelerini tembihleyin ya da evde küçük atıştırmalık sandviçler hazırlayın. Eğer okulda yediği öğle yemeğinin sağlıklı olduğundan emin değilseniz, peynir ya da tavuklu sandviçler, bol peynirli ya da kıymalı poğaça ile börek ve benzeri seçenekleri de düşünebilirsiniz.
*Beslenme planına süt, yoğurt peynir ve/veya sütlaç, muhallebi ve benzeri süt ürünlerini de ekleyin. Ayran da iyi alternatiftir.
* Evde sofraya oturmaya ikna edin. Özellikle sabah kahvaltıları ve akşam yemeklerini bir keyif ortamı ama bu arada bir beslenme eğitimi zamanı yapmaya çalışın.
* Sadece yedikleriyle değil, içtikleriyle de ilgilenmenizde yarar var. Kolalı, gazlı içeceklerin sağlığa hiçbir yararı olmadığı konusunda onları bilgilendirin. ıçecek seçimlerinde süte, ayrana, yüzde yüz meyve suyuna yönlendirin.
* Kuru meyvelerden, fındık, ceviz, badem ve benzeri kuruye-mişlerden faydalanmalarına da özen gösterin.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

"Çocukların dişleri neden çürür?"

Süt dişleri, normal dişlere oranla daha çok organik madde içerir. Bu nedenle çürümeye daha yatkındır, daha kolay ve hızlı çürür. Çocuklar, çürüğün erken döneminde görülebilen soğuk-sıcak hassasiyeti ve hafif ağrı gibi sinyalleri zamanında yorumlayamazlar. Olayı, ancak dayanılamayacak kadar ağrı olması durumunda fark ederler, ki bu durumda çok geç kalınmış olabilir. Çocuklar, ağız bakımına yetişkinler kadar dikkat edemezler. Çocuğun el becerisi, merakı ve ebeveynin tutumu, diş fırçalama alışkanlığını belirler.

Özellikle annelerin sıklıkla yaptığı bir hata, emzik ya da biberonu şeker, reçel gibi gıdalara batırarak çocuklara vermeleri veya onları uyku aralarında şekerli süt, meyve suyu gibi gıdalara alıştırmalarıdır. Böylece, beslenme düzensizliğinden dolayı dişler çürümeye yatkın hale gelir.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Bebeklerde ağız bakımı nasıl yapılmalı?"

Uzmanların verdikleri bilgiye göre, bebeklerin en azından ilk dört ay anne sütü ile beslenmeleri, ağız çevresindeki yumuşak doku ve kas fonksiyonlarının normal gelişimini sağlayacaktır. Anne sütünün yetersiz olduğu durumlarda, fizyolojik başlıklı, yani damaklı, kesik uçlu biberon kullanımı gerekir. Bebekler 1 yaşından itibaren bardak ve kaşıkla beslenmeye alıştırılmalıdır. Biberonla beslenme en fazla 2 yaşına kadar devam edebilir. Parmak emme, yalancı emzik kullanma gibi alışkanlıklara 2-2,5 yaşına kadar izin verilebilir. Eğer parmak emme alışkanlığı mevcutsa, bunun sebebi araştırılmalı ve 3-6 yaş arasında mutlaka giderilmelidir.

Solunum problemleri, çene gelişmesi üzerine olumsuz etki eder. Burundan değil de sadece ağızdan soluma durumu mevcutsa, muhakkak kulak burun boğaz uzmanına danışılmalıdır.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

"Çocuklarda diş fırçalama ne zaman başlamalı?"

Bebek 6-8 aylıkken, yani ilk dişler ağızda göründüğünde, temizleme işlemi başlamalıdır. Sabah kahvaltısı sonrası ve gece yatmadan önce dişleri, en azından çiğneme yüzeylerini temiz bir tülbent ya da gazlı bezi ıslatarak silmek, temizlemek yerinde olur.
Diş fırçası kullanımına ise çocuğun arka dişlerinin çıkmasından sonra, ortalama 2.5-3 yaşında başlanması uygundur.

Okul öncesi çocuklara diş fırçalama için bir teknik uygulatmak çok zordur. Bu yaşlarda önemli olan, çocuğa diş fırçalama alışkanlığı kazandırmaktır. Çocuklar diş fırçalarken çoğu zaman dişlerin görünen ya da kolay ulaşılan yüzlerini fırçalarlar. Oysa çürüklerin önlenmesi için dişlerin ara ve çiğneyici yüzeylerini çok daha iyi temizlemek gerekir. Bu nedenle, fırçalamadan sonra anne-babanın kontrolü yerinde olacaktır.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

"Çocuklarda hangi diş macunu ne kadar kullanılmalı?"

Uzmanlar, bebeklik döneminde ve 3 yaşına kadar çocuklara diş macunu kullanımını önermiyor. Uzmanlara göre, diş macunu kullanımına 3 yaşından sonra başlanmalı. Ancak reklamlarda gördüğünüz gibi 3-5 cm. değil, bir leblebi kadar macun fırçalama için yeterli. Diş macunu kullanımına başlandığı dönemde, florürlü diş macunlarından herhangi biri tercih edilebilir. Önemli olan, çocuğun seçilen macunun tadını sevip istek duyması. Macundan çok, etkili bir fırçalama işleminin önemli olduğunu unutmamak gerekir.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Bebeği hıçkırık tutunca ne yapmalıyım?

İlk günlerde bebeklerin çoğunda, meme emdikten sonra sıklıkla hıçkırık görülür.Hıçkırık önemli değildir, kısa sürede geçer.Geçmez ise bebeği tekrar anne göğsüne tutarak hıçkırık geçirilebilir.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Çocuk hangi pozisyonda yatırılmalıdır?

Bebeklerin yüzü koyun yatması tehlikelidir. Bebeğinizi sırtüstü, yastık kullanmadan yatırın.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Çocuk kaka ve çişini ne zaman haber verir?


Bazı çocuklar 1 – 1,5 yaş civarında, bazıları 1.5- 2 yaş arasında çişini ve kakasını haber verir. Çocuk bağırsaklarını daha erken kontrol edebildiğinden, önce kakasını haber vermeyi öğrenir. Çişini daha geç haber verir. Tuvalet ihtiyacını haber vermeyen çocukları korkutmak zararlıdır. 2 yaşından önce verilen tuvalet eğitimi çocukta ruhsal bozukluklara neden olabilir.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

Çocukların ayakları hızla büyüyor. Ayakkabıyı yarım numara büyük mü almak lazım?


Alınacak ayakkabının çok sıkı olmaması gerekir. Sıkmaya başladığı an
o ayakkabıyı değiştirmek gerekir. Ayakkabı derisinin esneme kabiliyetinin olması lazım. Yarım numara büyük ayakkabı alınabilir ancak ayakkabı fazla bol olursa yürüme refleks ve dengesinin oluşumunu zorlaştırır.
 
---> Çocuk Saglıgı Hakkında Sıkca Sorulan Sorulan

çocukların günlük kalori gereksinimi nedir?


çocukların çoğunun büyümelerine yetecek kadar yedikleri ve yeterli kaloriyi aldıkları sürece sağlıklı olacaklarını unutmayın. ufak çocuklar günde yaklaşık 1000 kaloriye gereksinim duyar. anne ve babalar, çocuklarının bir gün umulduğundan daha fazla yediğine, ertesi gün ise derhal hemen hiçbir şey yemediğine tanık olabilir. unutulmamalıdır ki, çocukların aldığı kalorilerin sayılması gerekmez. ufak çocuklar genellikle kendi enerji gereksinimlerini anlar, sağlıklı ve etkin kalmalarına yetecek ölçüde yerler. anne ve babaların görevi onlara yalnızca besleyici yiyecek türleri sunmaktadır.
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst