'-GFBusra23
Bayan Üye
Türkiye'nin önde gelen kalemleri, Kasımpaşa ile Fenerbahçe arasında oynanan 6. hafta karşılaşmasının ardından Aykut Kocaman ve sarı-lacivertli futbolcuları eleştirdi.
Spor Toto Süper Lig'in 6. haftasında Fenerbahçe'nin Kasımpaşa'ya 2-02lık skorla mağlup olduğu karşılaşmanın yankıları sürüyor. Sarı-lacivertli taraftarların ardından köşe yazarları da Aykut Kocaman ve futbolcuları sert bir dille eleştirirken; Gürcan Bilgiç, Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde futbolcuların mental olarak çökmüş durumda olduğunu ifade etti.
Rıdvan Dilmen ise Fotomaç'taki köşesinde; Aykut Kocaman'ın takımda kalması gerektiğini ve Kocaman'ın ayrılması durumunda Fenerbahçe'de futbolcunun istediğini elde etmiş olacağını, bunun da kulübü daha fazla kaosa sürükleyeceğini belirtti.
7 YAZAR 7 GÖRÜŞ
RIDVAN DİLMEN - Aykut gitmemeli / Fotomaç
Fenerbahçe gittikçe demoralize olan bir takım haline geldi.
Sahada vurdumduymaz, isteksiz, mücadele gücü düşük olunca kazanma adına umutlar tükenir. Fenerbahçe'nin kadrosuna bakınca kaliteli isimler var.
Böyle bir kadro ile kötü oynadığınız halde yine aynı kadro ile bir sonraki maça çıkıyorsanız ortada bir sorun var demektir.
Teknik direktör güvensiz. Hep aynı kadro ile çıkıyor. 3-5-2'yi deneyeceksin, değişik bir kadro ile çıkacaksın. 5-0 mı yenileceksin; yenil!
Alınan bu kötü skorlar arttıkça Aykut Kocaman'a tepkiler artıyor.
Aykut hoca artık dip yapmış durumda. F.Bahçe seyircisi saygılı bir şekilde protesto ediyor.
Benim korkum Aykut'un M'Gladbach maçına kadar takımımın başında kalıp sonrasını düşünecek diye bir açıklama yapması. İnşallah demez! Çünkü o zaman tehlike başlar. Futbolcu F.Bahçe'de istediğini elde etmiş görüntü içine girer ki bu da takımı daha da kaosa sürükler.
GÜRCAN BİLGİÇ - İltihap kurumalı / Sabah
Futbolu unutmuş gibi oynayanlarla, topun hesabını vermekten kaçanların birlikteliğinde, büyük bir yatırımın eridiğini ve kaybolduğunu izliyoruz. Mental olarak çökmüş hemen hepsi. Bayrağı da en önde kaptan Alex taşıyor. Oyunun iki yönlü dengesine baktığınızda Kerem- Ernst ikilisinin pozisyon sezgisini barındıran belki Meireles'i sayabiliriz Fenerbahçe de. Yetenek bir derece, büyük takım forması peşinden, bol sıfırlı sözleşmeler cepte ama futbol zekası adına hep diğerinden bekliyorlar bir şeylerin yapılmasını.
Artık takımı için her şeyini feda etmeyecek olanlarla yolları ayırmak, adlarını gündemden düşürmek en kısa ve net çözüm. İçerideki iltihap büyüyor, hastalık tüm vücuda yayılıyor. İyi yönetilemedi Alex krizi. Ve bunun artçıları ile her maç bir katı yıkılıyor Fenerbahçe'nin. Mağlubiyet önemli değil. Lig uzun, telafi edilir. Edilemeyecek olan iltihap kurutulmadığı sürece vereceği zararın büyümesi.
SELÇUK YULA - Kötü sinyaller / Fotomaç
Aykut Kocaman sürekli 1 kişi değiştiriyor. Dün de Bekir yerine Egemen sahadaydı.
Belli ki şimdiden Mönchengladbach maçı kafalarda. Sahada sergilenen kötü futbolu başka bir şekilde izah etmek gerçekten zor.
Kasımpaşa, iyi takım ama iki takımı kantara koyarsak F.Bahçe ağır basar. Bakın kadroya giremeyen Özer, Kasımpaşa'da beyin görevi yapıyor. Ama sahada ağır basmak daha önemli.
Her iki golde de rakibin bomboş bırakılması F.Bahçe savunmasının zaaf içinde olduğunun açık bir göstergesidir.
Mönchengladbach ve Beşiktaş maçları var. öncesi hiç de iyi sinyaller almadık.
Kasımpaşa'yı da tüm hatları ile kutlamak istiyorum.
UĞUR MELEKE - Sow'la Uche değişse / Milliyet
Fenerbahçe'ninse Kuyt ve Krasiç'siz başlaması eleştirilebilir; ama Aykut Hoca sezon başından beri algıyı tamamen koşuya/fizik yeterliliğe çevirmişken sakatlıktan yeni çıkmış iki adamı 11'e koysa bence kendisiyle çelişirdi. Sıkıntılı geçen ilk yarının ardından radikal hamleyi yaptı, (büyük ihtimalle koşu istatistiklerine filan bakarak) Alex'i çıkarıp arka arkaya değil, yan yana çift santrforlu düzene geçti. Ama değişen pek bir şey olmadı, çünkü sahada Niang'ın forma numarasıyla oynayan, ama ondan fersah fersah geride olan bir santrfor vardı hâlâ.
ERDOĞAN ŞENAY - Yazık bu takıma / Milliyet
Fenerbahçe’de haftalardır süre gelen Alex mi, Aykut Kocaman mı çekişmesinin nedenli gereksiz ve suni bir mesele olduğu dünkü sonuçla açıkça ortaya çıktı bence... Yani bana mazimdeki Kasımpaşa kalitelerini hatırlatan dünkü “Yeni Kasımpaşa” karşısında Fenerbahçe’nin anlatılması gereken artıları var mıydı? 70 metre civarındaki bir saha uzantısında 90 dakika boyunca “mekik dokurcasına” gidip gelen lacivert-beyazlı oyuncu kalabalığı karşısında rakibini önlemeye çalışan sarı-lacivertli futbolcular hücum fikirleri üretmeye zaman bulamayacak kadar çaresiz ve kendi kalelerini koruma adına uğraş veren özürlü taraftı yarışmada... Ehh, Fenerbahçe bu mu olmalı yani, böylesine çok önemli üç puan kavgalarında?
TAYFUN BAYINDIR - Perişanbahçe / Vatan
Futbolda elbette fiziki performans, koşular, tempo, bunlar çok önemli meziyetler. Ama özellikle ligde kazanmak için illa atlet olmanıza gerek yok ki. Futbolun ne 100 metreciye, ne de 10 binciye ihtiyacı yok. Adı üzerinde, ‘takım olun’ yeter.
F.Bahçe'yle ilgili en üzücü nokta şudur: Geniş kitlelere hitap eden, büyük hedefleri olan takımlar maç kaybederken de kazanırcasına mücadele ederler. Yani yenilmenin de bir adabı olur. Pozisyon üretirsiniz atamazsınız, vurursunuz toplarınız direkten döner. Savunma yaparsınız rakibin direncini engellersiniz ama bir sürpriz golle kaybedersiniz. Allah aşkına bunların hangi biri vardı F.Bahçe’de? Dün yoktu, zaten bu sezon hiçbir maçta olmadı ki!
GÜNTEKİN ONAY - Ateş ve Buz / Vatan
Kötü F.Bahçe çok izledik ama bu kadar kötüsünü hiç görmedik. Bir futbol takımı beş dakika bile iyi oynamaz mı?
Geçen hafta oynanan Trabzonspor maçında ilahlar ve Olcan Adın’ın beceriksizliği ile gelmeyen mağlubiyet Kasımpaşa karşısında bağıra bağıra geldi... 1 hafta boyunca teknik direktörsüz hazırlanan Kasımpaşa her hattı ile F.Bahçe’den üstündü.. Pozisyonlara girdi, direkleri dövdü, golleri buldu..
Bu kadar para harcanan, yatırım yapılan transfer yapan F.Bahçe’ye kaleye gidemiyor.. Tempo yok, mücadele yok.. İlginçtir haftalar geçtikçe tempo artacağına azalıyor...
140 milyon Euro’luk takım ateşin üzerindeki buz gibi hızla eriyor. Öyle ki oynanan 12 resmi karşılaşmada alınan 3 galibiyet bile mucize...
Spor Toto Süper Lig'in 6. haftasında Fenerbahçe'nin Kasımpaşa'ya 2-02lık skorla mağlup olduğu karşılaşmanın yankıları sürüyor. Sarı-lacivertli taraftarların ardından köşe yazarları da Aykut Kocaman ve futbolcuları sert bir dille eleştirirken; Gürcan Bilgiç, Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde futbolcuların mental olarak çökmüş durumda olduğunu ifade etti.
Rıdvan Dilmen ise Fotomaç'taki köşesinde; Aykut Kocaman'ın takımda kalması gerektiğini ve Kocaman'ın ayrılması durumunda Fenerbahçe'de futbolcunun istediğini elde etmiş olacağını, bunun da kulübü daha fazla kaosa sürükleyeceğini belirtti.
7 YAZAR 7 GÖRÜŞ
RIDVAN DİLMEN - Aykut gitmemeli / Fotomaç
Fenerbahçe gittikçe demoralize olan bir takım haline geldi.
Sahada vurdumduymaz, isteksiz, mücadele gücü düşük olunca kazanma adına umutlar tükenir. Fenerbahçe'nin kadrosuna bakınca kaliteli isimler var.
Böyle bir kadro ile kötü oynadığınız halde yine aynı kadro ile bir sonraki maça çıkıyorsanız ortada bir sorun var demektir.
Teknik direktör güvensiz. Hep aynı kadro ile çıkıyor. 3-5-2'yi deneyeceksin, değişik bir kadro ile çıkacaksın. 5-0 mı yenileceksin; yenil!
Alınan bu kötü skorlar arttıkça Aykut Kocaman'a tepkiler artıyor.
Aykut hoca artık dip yapmış durumda. F.Bahçe seyircisi saygılı bir şekilde protesto ediyor.
Benim korkum Aykut'un M'Gladbach maçına kadar takımımın başında kalıp sonrasını düşünecek diye bir açıklama yapması. İnşallah demez! Çünkü o zaman tehlike başlar. Futbolcu F.Bahçe'de istediğini elde etmiş görüntü içine girer ki bu da takımı daha da kaosa sürükler.
GÜRCAN BİLGİÇ - İltihap kurumalı / Sabah
Futbolu unutmuş gibi oynayanlarla, topun hesabını vermekten kaçanların birlikteliğinde, büyük bir yatırımın eridiğini ve kaybolduğunu izliyoruz. Mental olarak çökmüş hemen hepsi. Bayrağı da en önde kaptan Alex taşıyor. Oyunun iki yönlü dengesine baktığınızda Kerem- Ernst ikilisinin pozisyon sezgisini barındıran belki Meireles'i sayabiliriz Fenerbahçe de. Yetenek bir derece, büyük takım forması peşinden, bol sıfırlı sözleşmeler cepte ama futbol zekası adına hep diğerinden bekliyorlar bir şeylerin yapılmasını.
Artık takımı için her şeyini feda etmeyecek olanlarla yolları ayırmak, adlarını gündemden düşürmek en kısa ve net çözüm. İçerideki iltihap büyüyor, hastalık tüm vücuda yayılıyor. İyi yönetilemedi Alex krizi. Ve bunun artçıları ile her maç bir katı yıkılıyor Fenerbahçe'nin. Mağlubiyet önemli değil. Lig uzun, telafi edilir. Edilemeyecek olan iltihap kurutulmadığı sürece vereceği zararın büyümesi.
SELÇUK YULA - Kötü sinyaller / Fotomaç
Aykut Kocaman sürekli 1 kişi değiştiriyor. Dün de Bekir yerine Egemen sahadaydı.
Belli ki şimdiden Mönchengladbach maçı kafalarda. Sahada sergilenen kötü futbolu başka bir şekilde izah etmek gerçekten zor.
Kasımpaşa, iyi takım ama iki takımı kantara koyarsak F.Bahçe ağır basar. Bakın kadroya giremeyen Özer, Kasımpaşa'da beyin görevi yapıyor. Ama sahada ağır basmak daha önemli.
Her iki golde de rakibin bomboş bırakılması F.Bahçe savunmasının zaaf içinde olduğunun açık bir göstergesidir.
Mönchengladbach ve Beşiktaş maçları var. öncesi hiç de iyi sinyaller almadık.
Kasımpaşa'yı da tüm hatları ile kutlamak istiyorum.
UĞUR MELEKE - Sow'la Uche değişse / Milliyet
Fenerbahçe'ninse Kuyt ve Krasiç'siz başlaması eleştirilebilir; ama Aykut Hoca sezon başından beri algıyı tamamen koşuya/fizik yeterliliğe çevirmişken sakatlıktan yeni çıkmış iki adamı 11'e koysa bence kendisiyle çelişirdi. Sıkıntılı geçen ilk yarının ardından radikal hamleyi yaptı, (büyük ihtimalle koşu istatistiklerine filan bakarak) Alex'i çıkarıp arka arkaya değil, yan yana çift santrforlu düzene geçti. Ama değişen pek bir şey olmadı, çünkü sahada Niang'ın forma numarasıyla oynayan, ama ondan fersah fersah geride olan bir santrfor vardı hâlâ.
ERDOĞAN ŞENAY - Yazık bu takıma / Milliyet
Fenerbahçe’de haftalardır süre gelen Alex mi, Aykut Kocaman mı çekişmesinin nedenli gereksiz ve suni bir mesele olduğu dünkü sonuçla açıkça ortaya çıktı bence... Yani bana mazimdeki Kasımpaşa kalitelerini hatırlatan dünkü “Yeni Kasımpaşa” karşısında Fenerbahçe’nin anlatılması gereken artıları var mıydı? 70 metre civarındaki bir saha uzantısında 90 dakika boyunca “mekik dokurcasına” gidip gelen lacivert-beyazlı oyuncu kalabalığı karşısında rakibini önlemeye çalışan sarı-lacivertli futbolcular hücum fikirleri üretmeye zaman bulamayacak kadar çaresiz ve kendi kalelerini koruma adına uğraş veren özürlü taraftı yarışmada... Ehh, Fenerbahçe bu mu olmalı yani, böylesine çok önemli üç puan kavgalarında?
TAYFUN BAYINDIR - Perişanbahçe / Vatan
Futbolda elbette fiziki performans, koşular, tempo, bunlar çok önemli meziyetler. Ama özellikle ligde kazanmak için illa atlet olmanıza gerek yok ki. Futbolun ne 100 metreciye, ne de 10 binciye ihtiyacı yok. Adı üzerinde, ‘takım olun’ yeter.
F.Bahçe'yle ilgili en üzücü nokta şudur: Geniş kitlelere hitap eden, büyük hedefleri olan takımlar maç kaybederken de kazanırcasına mücadele ederler. Yani yenilmenin de bir adabı olur. Pozisyon üretirsiniz atamazsınız, vurursunuz toplarınız direkten döner. Savunma yaparsınız rakibin direncini engellersiniz ama bir sürpriz golle kaybedersiniz. Allah aşkına bunların hangi biri vardı F.Bahçe’de? Dün yoktu, zaten bu sezon hiçbir maçta olmadı ki!
GÜNTEKİN ONAY - Ateş ve Buz / Vatan
Kötü F.Bahçe çok izledik ama bu kadar kötüsünü hiç görmedik. Bir futbol takımı beş dakika bile iyi oynamaz mı?
Geçen hafta oynanan Trabzonspor maçında ilahlar ve Olcan Adın’ın beceriksizliği ile gelmeyen mağlubiyet Kasımpaşa karşısında bağıra bağıra geldi... 1 hafta boyunca teknik direktörsüz hazırlanan Kasımpaşa her hattı ile F.Bahçe’den üstündü.. Pozisyonlara girdi, direkleri dövdü, golleri buldu..
Bu kadar para harcanan, yatırım yapılan transfer yapan F.Bahçe’ye kaleye gidemiyor.. Tempo yok, mücadele yok.. İlginçtir haftalar geçtikçe tempo artacağına azalıyor...
140 milyon Euro’luk takım ateşin üzerindeki buz gibi hızla eriyor. Öyle ki oynanan 12 resmi karşılaşmada alınan 3 galibiyet bile mucize...