Maksim Gorki Kimdir ?

Salvo

Kayıtlı Üye
Maksim Gorki [1868-1936]
28 Mart 1868’de Rusya Novgorod’da (Bugünkü adı Gorki) doğdu. 14 Haziran 1936'da Moskova'da yaşamını yitirdi. Asıl ismi Aleksey Maksimoviç Peşkov. Çocukluğu Astrahan'da geçti. Nakliyecilik yapan babasını 5 yaşındayken kaybetti. Annesi yeniden evlenince doğum yeri olan Novgorod'a döndü. Anneannesi ve büyük babası tarafından büyütüldü. Yalnızca birkaç ay okula gidebildi. 8 yaşında çalışmaya başladı. Bu sayede Rus işçi sınıfının yaşamını yakından tanıdı. Bir gemide bulaşıkçılık yaparken okuma merakı sardı. Yoksullukla ve acıyla dolu bir hayat sürdüğü için Rusça'da "acı" anlamına gelen "Gorki" takma adını aldı. İlk gençlik yıllarını Kazan'da geçirdi. İntihara kalkıştı, bir serseri gibi bütün Rusyayı dolaştı. İlk öyküleri Tiflis'te bulunduğu yıllarda dergilerde yayınlandı. 1895'te Petersburg'da yayınlanan bir dergide çıkan "Çelkaş" adlı öykü ile ünlendi. Ardından "Yirmi Altı Erkek ve Bir Kız" öyküsü yayınlandı. Ünü hızla yayıldı. Bu öyküler kadar başarılı olmayan bir dizi roman ve öykü daha yazdı. İlk romanı "Foma" 1899'da basıldı. Bu dönemde sağlam bir olay örgüsü kuramaması ve yaşamın anlamı üzerine uzun tartışmalara girmesi sonucu romanları başarısız sayıldı. 1906'da yazdığı ve Rus Devrimi'ne adadığı "Ana" en başarılı romanı. 1899-1906 arasında Petersburg'da (bugün Leningrad) yaşadı. Marksizmi benimsedi. Komünist Parti içinde 1903'teki bölünmede Bolşevikler'e destek verdi. Ama partiye hiçbir zaman resmi üye olmadı. 1901'de "Fırtına Kuşunun Türküsü" isimli kısa şiiri yüzünden tutuklandı. Kısa sürede serbest kaldı, Kırım'a gitti. 1902'de Petersburg Bilim Ve Sanat Akademisi'ne üye seçildi, üyeliği tekrar alındı. Bilgi isimli bir yayınevi kurdu. Bu dergiyle 1905 devriminde önemli bir rol oynadı. 1906'da ABD'yi gezdi. 1906'da Rusya'dan ayrılıp Kapri Adası'ndaki villasında yaşadı. Marksistlerden uzak durdu. 1913'te tekrar Rusya'ya döndü. Rusya'nın 1'inci dünya savaşına girmesine karşı çıktı. 1917'de Bolşeviklerin iktidara el koymasını eleştirdi. Ama 1919'dan başlayarak Lenin'le işbirliği yaptı. Ama süreç içinde hep Bolşeviklerden hem Rusya'dan uzaklaştı. 1921-1928 arasını İtalya'nın Sorrento kentindeki villasında geçirdi. Israrlı çağrılar üzerine 1929'da tekrar Rusya'ya döndü. Ölünceye kadar orada yaşadı. Stalin'in baskıcı yöntemlerini destekledi. Sovyet Yazarlar Birliği Başkanı oldu. 1936'da tedavisi sırasında aniden öldü. Ölümü kuşkulu bulundu. Arkadaşları suikast iddasını artaya attı. Toplumcu gerçekçi romanın kurucusu sayılır. Eserlerinde çocukluk ve gençlik yıllarında yaşadığı acılı hayatı, Rusya'daki yoksulluk yıllarını anlattı. Zaman zaman uzun felsefi tartışmalara girerek eserlerinin sanatsal düzeyini düşürdü.

Betimlemelerdeki ustalığıyla keskin bir gözlemci olduğunu gösterdi. Başlangıçta bizzat katılarak destek verdiği Sovyet devriminden daha sonra soğudu. Dönem dönem verdiği gönülsüz desteklerin dışında Rusya'dan uzak kalmaya çalıştı. Son dönem yapıtlarının hemen hepsinde devrim öncesi dönemi ele aldı. Tiyatro oyunları ve anılarını kaleme aldığı eserleriyle de Rus edebiyatına katkıda bulundu.

TÜRKÇE'YE ÇEVRİLEN ESERLERİ:

ROMAN:
Foma (1899, 1983)
Ana (1906, 1979)
Halk Düşmanı (1907, Türkçe'ye "Yararsız Bir Adam" adıyla (1979)
Matveya Kojemyakin (1910, 1984)
Klim Samgin'in Hayatı (1936, 1975)
Artamonovlar (1977)
Küçük Burjuvalar (1901, 1967)

ÖYKÜ:
Yirmi Altı Erkek ve Bir Kız (1939)
İtalya Hikayeleri (1911, 1970)

OYUN:
Ayaktakımı Arasında (1941, 1967)

ANI-OTOBİYOGRAFİ:
Benim Üniversitelerim (1941, 1986)
Çocukluğum (1947, 1976)
Ekmeğimi Kazanırken (1949, 1986)
Tolstoy'dan Anılar (1919, 1967)
Güncemden Yapraklar (1924, 1984)
Lenin (1924-1936) "Türkçe'ye Gorki Lenin'i Anlatıyor" adıyla (1980)


OYUN YAZARI OLARAK MAKSİM GORKİ


Yaratıcılığıyla Sovyet Rus edebiyatını başlattığı kabul edilen, sosyalist gerçekçilik akımının kurucusu sayılan Maksim Gorki, yapıtlarını iki çağın (19.Yüzyıl-20.Yüzyıl) kesiştiği noktada verdi. Marangoz bir babanın ve köylü kökenli bir ananın çocuğu olarak dünyaya gelen Maksim Gorki’nin, yapıtlarında, devrim öncesi, devrim yılları ve devrim sonrası Rusya’sının sorunları bütün genişliğiyle yansıdı.
Ona dünya çapında ün getiren ilk hikâyeleri ve romanlarından sonra, ilk oyunları olan “Dipte” ve “Küçük Burjuvalar” ı 1980’lerde yazdı. Tiplerin çizilişi ve tiyatro üslûbu olarak Gorki, Çehov dramaturjisinin izleyicisidir. Fakat Gorki tiyatrosunun yenilikçiliği, onun oyunlarında ilk kez halk kökenli “olumlu tip”in ve genel olarak halk kökenli insanların sahneye getirilmiş olmasıdır.
Gorki’nin ilk oyunları, Çehov’un oyunlarını yeni bir anlayışla sahneleyerek Rus tiyatrosunda yeni bir aşamayı başlatan Moskova Sanat Tiyatrosu’nda (Stanislavski Tiyatrosu) sahnelendi. Bu oyunların yazılışı, Rus devrim tarihinde önemli bir döneme rastlar, Gorki’nin ilk oyunları (ve genel olarak tüm yaratıcılığı) burjuva ideolojisinin eleştirisine yönelmiştir. Her oyunun sahnelenişi, bu nedenle, o dönemin Rus demokratlarınca coşkunlukla karşılanıyor ve büyük toplumsal önem taşıyordu.
İlk oyunu olan “Küçük Burjuvalar”da Gorki, sadece ataerkil ve tutucu “babalar” ı değil, liberal, bireyci “çocuklar”ı da eleştirmektedir. Bu oyundaki Nil tipiyle ise, hayatı değiştirecek olan yeni devrimci güç, emekçi kökenli savaşçı canlandırılmaktadır. Nil, tarihin yeni kahramanıdır.
Türkçe’ye “Ayak Takımı Arasında” adıyla çevrilen “Dipte” adlı oyununda, toplumun “dibine” fırlatılmış insanlar sahneyi doldurmakta ve sorunlarını gündeme getirmektedirler. Onlar, kapitalist düzenin günahlarının canlı kanıtlarıdırlar. Bu oyundaki Luka tipiyle ise, toplumsal çelişkileri uzlaştırmak isteyen hristiyan insancıllığının sahte içyüzü sergilenmektedir. Aynı yönde bir eleştiri “Küçük Burjuvalar”da da vardır. (Hristiyan insancıllığının kötülüğe iyilikle karşılık verme kuramına karşı, iyiliğe iyilikle, kötülüğe kötülükle karşılık verme kuramı).
Gorki’nin ilk oyunlarını izleyen, 1904-1905 yıllarında yazdığı oyunları, genellikle aydınlar çevresinde geçer, onların halkla ve devrimle ilişkileri konularına yönelik yapıtlardır bunlar. Bir kuşak önceki Rus devrimcileri olan Narodnikler, aydınları, “sınıflar üstü” bir devrimci güç olarak kabul ediyorlardı. Gorki bu oyunlarında, aydınlar arasındaki kesin ayrımlaşmaları ve mücadeleyi yansıtmaktadır. “Yazlıkçılar” da dönek liberaller ve gerçekten demokrat aydınlar karşıtlığı gösterilmektedir. Gerçek demokratlar, halkın özgürlük savaşına etkin olarak katılanlar arasındadır. “Güneşin Çocukları”nda işlenen konu da hemen hemen aynıdır. Bu oyunda. siyasetle ilgili bir aydının burjuva toplumunda bağımsız bilimsel çalışma yapma savının geçersizliği kanıtlanmaktadır. Aynı oyunda, halkın taşıdığı potansiyel güç de duyurulmaktadır. Çalışmalarını bu güçle birleştirmeyen aydın, yenilgiye yazgılıdır. Bu ikinci dönem oyunlarından olan “Barbarlar”da ise, burjuvazinin ahlâksal barbarlığı sergilenmekte, geri kalmış Rus toplumunun kapitalist uygarlık yoluyla değil, devrimci bir toplumsal kurtuluşla yenileneceği inancı yansımaktadır.
1906 yılında yazdığı “Düşmanlar” adlı oyunu, 1905 Rus devriminin bir sonucudur. İşçi sınıfı Rus Tiyatrosu’nda ilk kez bu oyunla, “Sınıf bilinciyle” sahneye çıkmıştır. “Düşmanlar” da Maksim Gorki, işçi sınıfının grev mücadelesinin siyasal bir bilince doğru nasıl geliştiğini, işçiler arasında sosyalist bilincin nasıl yaygınlık kazandığını göstermektedir.
“Sonuncular” da (1908) bir polis devleti olan Çarlık Rusya’sının kaçınılmaz sonu gösterilmekte, “Vassa Jeleznova”da (1910) burjuva toplumunun çürümüşlüğü sergilenmektedir. Oyunlarının siyasal sorunsalının yanısıra, belirttiğimiz gibi Çehov geleneğinin bir izleyicisi olan ve Çehov’a sevgisini her zaman belirten Gorki’nin yapıtlarında, kişisel, psikolojik ayrıntılar ve sorunlar da aynı ölçüde önem taşır. Onun sosyalist gerçekçi anlayışının gücü, bireysel ve toplumsal olan arasında denge kurabilmiş olmasında, tip yaratma ustalığı ve gerçekçiliğiyle toplumsal sorunları ve savaşçı bir duyarlığı ve bilinci birleştirebilmesindedir.
1930 yıllar, Gorki’nin oyun yazarlığında yeni bir yaratıcı yükseliş dönemlidir. Bu yıllarda yazdığı “Yegor Buliçov ve Ötekiler” oyunu ile “Dostigayev ve Ötekiler”, üçlü olarak tasarlanmış bir dizinin ilk iki yapıtıdır. Bu oyunlarla, yine devrim öncesi Rusya’sının çeşitli tipleri getirilmektedir sahneye.
Gorki’nin oyunları Çehov’un oyunlarından, açık, net bir bildiri taşımasıyla ayrılır. Gorki’nin amacı, sergilemekten çok, kanıtlamaktır. Gerek olayların gelişimi ve sonuçları, gerek kahramanların söyledikleriyle belirlenir bu. Çehov’un oyunlarının kahramanları, çözülen burjuva dünyasının temsilcileri olan toprak sahipleri, burjuvalar ve aydınlardır. Bu oyunların başlıca teması, onların çöküntüye uğrayan duygusal dünyaları ve ideolojileridir. İki sınıf arasındaki karşıtlık söz konusu değildir Çehov’un oyunlarında. Kahramanlar olumlu-olumsuz diye ikiye de ayrılmaz. Sadece (Vanya Dayı’nın ilk varyantı olan) “Orman Cini”nde olumlu kahramanın sözü edilebilir. Bu olumlu kahraman da (Hruşçov) yine burjuva çevresinden bir aydındır. Çehov’un iki toplumsal sınıf arasındaki karşıtlığı net olarak koyduğu tek oyunu, “Vişne Bahçesi”dir. Buradaki karşıtlık da, aristokrasi ile küçük burjuvalar arasındadır. Gorki’nin oyunlarında sınıfsal karşıtlıklar, olumlu ve olumsuz kahramanlar olanca keskinliğiyle, polemikçi bir üslûpla konulmuştur. Öte yandan, bu oyunlar, yukarda da değindiğim gibi, ustası Çehov’a özgü psikolojik ayrıntılara inme ve tip çizme ustalıklarını da içerir. Kısaca, Çehov’un oyunlarının atmosferi “duygusal” diye nitelenebilir. Gorki’nin oyunlarında ise “polemikçi” bir atmosfer egemendir. “Duygusal” olduğu noktalarda, özellikle burjuva aydın tiplerin çiziminde, ustası Çehov’un etkisi açıkça duyulanmaktadır. Gorki’nin sahnelenmesinde, kanımca, “polemikçi” üslûba sadık kalınmalı, yazarın sav’ının altı çizilmeli, fakat psikolojik incelikler, duygusal çınıltılar ve Rus edebiyatının tümüne özgü humor (ince ve bazan kaba alay) özellikleri gözden ırak tutulmamalıdır.
 
Aleksey Maksimoviç Peşkov, «Maksim Gorki» denir, Rus yazarı (1868-1936).

Gorki, Nijni-Novgorod'da doğdu {bugün kente Gorki adı verilmiştir). On yaşında öksüz kalınca hayatını kazanmak için kunduracılık, fırıncılık, hamallık, gece bekçiliği yaptı, gençlik yıllarında başıboş ve sefil bir hayat sürdü. Gündüzleri çalışır, geceleri kendini yetiştirmek için durmadan okurdu: romanlarından birinde «Benim tek okulum Rus halkının günlük yaşantısı olmuştur» der.

Hikâyelerini yayımlamağa başladığında yirmi dört yaşındaydı; daha sonra yazdığı romanlar ve tiyatro oyunları ona dünya çapında ün sağladı. Toplumsal haksızlıklara başkaldıran Gorki, Marx'çı kuramları benimsedi. Eserlerinin çoğunda ezilen halkın yoksulluğunu ve yavaş yavaş gelişerek Ekim Devrimi'yle sonuçlanan siyasal bilinçlenmeyi anlattı.

Gerçekçi ve toplumcu Rus edebiyatının kurucusu sayılan Gorki, yeni rejimle işbirliği yapmasına rağmen bu rejimin aksayan yanlarını eleştirmekten geri kalmadı: Gorki, ölünceye kadar, özgür bir insan olarak yaşamayı her şeyin üstünde tutmuştur. Hayatını anlatan kitapları Sovyet edebiyatının başlıca eserleri sayılan yazara doğduğu şehir adıyla anılacak kadar önem verildi.

Acı

Halkının yoksulluğunu derinden duyan yazar, Rusça «acı» anlamına gelen Gorki takma adını almıştır.

Bazı Eserleri

Romanlar: Foma Gordeyev, Ana.
Otobiyografiler: Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken, Benim Üniversitelerim. Tiyatro oyunları: Ayak Takımı Arasında, Küçük Burjuvalar.
 
---> Maksim Gorki

Doğum: 28 Mart 1868,Nijniy Novgorod, Rusya İmparatorluğu

Ölüm: 18 Haziran 1936 ,Moskova, SSCB (68 yaşında)

 
---> Maksim Gorki Kimdir ?

Ne kadar az şey bilirsen, o kadar iyi uyursun...Maksim Gorki

 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst