Heulwen
Kayıtlı Üye
Dirse Han önce çocuklarının olmayışının sebebini kusur senden midir benden midir diye iki taraflı düşünüyorsa da daha sonra eşini cezalandırmakla tehdit ediyor. Buna karşılık hatunun teklif ettiği pratikleri yerine getirerek dilek diliyor ve bir oğulları dünyaya geliyor.
Manas Destanında Manasın babası Yakup Han Manas doğmadan önce eşi Çiriçiyi şöyle suçlar: Çiriçiyi alalı Ben bir çocuk öpmedim Çiriçi saç taramadı Allaha tövbe edip Hiç işime bakmadı Belini sıkı bağlamadı Bana oğul doğurmadı Çiriçiyi alalı Oldu tam ondört sene Elmalıkta yuvarlanmadı.
Kaplıcada gece yatmadı
Kısırlıktan kurtulup kutsal yol bulmadı
Ey Allahü Taalâ kendini bana yâr et
Çiriçinin rahminde bir erkek evlat var et.
Bir süre sonra Manas doğunca Yakup Han bu büyük olayı toylar törenlerle kutlar.
Horasan beyi Kama Bek, Arsari Bayın Mama adlı güzel ve iyi huylu kızım severek alır. Kama Bek ile Mama Bike evlenirler, aradan uzun yıllar geçer. Mama Bikenin çocuğu olmayınca Kama Bek, eşini geri, erkek kardeşlerinin yanına gönderir.
Çocuk sahibi olamayan kadın daima küçük görülmüş ve çok kere de eşinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Dede Korkut kitabında Bam Çiçekin yerine kalkıp oynayan Kısırca Yengeye Beyrek şöyle hitap eder:
And içmişim kısır kısrağa bindiğim yok Karavaşa vardığım yok Öküz ardında sarvanlar sana bakar Buldun buludun gözlerinin yaşı akar Onların yanına var.
Kısırca Yenge daha fazla bu türlü sözler işitmemek için hemen yerine oturur. Kadının çocuk sahibi olamaması onun için büyük bir kusur ve eksiklik olarak her zaman ifade edilmiştir. Ancak Türklerin Yaratılış ve Türeyiş Destanında kadın Tanrının koyduğu yasağı çiğnediği ve çiğnettiği için üreme cezasına çarptırılmıştır. En çok kadına kızan Tanrı şöyle söyler:
Vefasızlık örneği, ey Ece adlı kadın Şeytan sözüne kandın, onun aşma bandın Benim yeme dediğim mey vay alıp yedm Üstelik eşine de al, bunu ye dedin. Bundan sonra çocuğu hep kadınlar doğuracak Doğum ağrılarıyla, ıstıraplarla boğulacak. Tanrı erkeğe de şöyle hitap etmiştir:
Sen de kadına uydun, tuttun şeytan sözünü Şeytan aşını yiyip, kaybettin sen özünü Eğer yemeseydin sen şeytanm bu aşım Benim sözümü tutup çevirseydin başını Olurdun eş arkadaş, Tanrı yamnda er geç Sizler çocuk doğurun türetin soyunuzu Dokuz kız, dokuz oğlan türetsin boyunuzu Ben payıma yaratmam, faydasız insanoğlu.
Yaratılış destanında Tanrımn yasak ettiği meyvayı şeytana uyarak yiyen kadın en büyük cezaya lâyık görülmüş, kadına uyarak meyvayı yiyen erkeğe de artık kendi ekmeğini kazanmak için çalışmak görevi verilmiştir. Kadın doğuracak erkek çalışacaktır. Kadınla erkek arasındaki iş bölümü Tanrı tarafından böyle yapılmıştır.
Manas Destanında Manasın babası Yakup Han Manas doğmadan önce eşi Çiriçiyi şöyle suçlar: Çiriçiyi alalı Ben bir çocuk öpmedim Çiriçi saç taramadı Allaha tövbe edip Hiç işime bakmadı Belini sıkı bağlamadı Bana oğul doğurmadı Çiriçiyi alalı Oldu tam ondört sene Elmalıkta yuvarlanmadı.
Kaplıcada gece yatmadı
Kısırlıktan kurtulup kutsal yol bulmadı
Ey Allahü Taalâ kendini bana yâr et
Çiriçinin rahminde bir erkek evlat var et.
Bir süre sonra Manas doğunca Yakup Han bu büyük olayı toylar törenlerle kutlar.
Horasan beyi Kama Bek, Arsari Bayın Mama adlı güzel ve iyi huylu kızım severek alır. Kama Bek ile Mama Bike evlenirler, aradan uzun yıllar geçer. Mama Bikenin çocuğu olmayınca Kama Bek, eşini geri, erkek kardeşlerinin yanına gönderir.
Çocuk sahibi olamayan kadın daima küçük görülmüş ve çok kere de eşinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Dede Korkut kitabında Bam Çiçekin yerine kalkıp oynayan Kısırca Yengeye Beyrek şöyle hitap eder:
And içmişim kısır kısrağa bindiğim yok Karavaşa vardığım yok Öküz ardında sarvanlar sana bakar Buldun buludun gözlerinin yaşı akar Onların yanına var.
Kısırca Yenge daha fazla bu türlü sözler işitmemek için hemen yerine oturur. Kadının çocuk sahibi olamaması onun için büyük bir kusur ve eksiklik olarak her zaman ifade edilmiştir. Ancak Türklerin Yaratılış ve Türeyiş Destanında kadın Tanrının koyduğu yasağı çiğnediği ve çiğnettiği için üreme cezasına çarptırılmıştır. En çok kadına kızan Tanrı şöyle söyler:
Vefasızlık örneği, ey Ece adlı kadın Şeytan sözüne kandın, onun aşma bandın Benim yeme dediğim mey vay alıp yedm Üstelik eşine de al, bunu ye dedin. Bundan sonra çocuğu hep kadınlar doğuracak Doğum ağrılarıyla, ıstıraplarla boğulacak. Tanrı erkeğe de şöyle hitap etmiştir:
Sen de kadına uydun, tuttun şeytan sözünü Şeytan aşını yiyip, kaybettin sen özünü Eğer yemeseydin sen şeytanm bu aşım Benim sözümü tutup çevirseydin başını Olurdun eş arkadaş, Tanrı yamnda er geç Sizler çocuk doğurun türetin soyunuzu Dokuz kız, dokuz oğlan türetsin boyunuzu Ben payıma yaratmam, faydasız insanoğlu.
Yaratılış destanında Tanrımn yasak ettiği meyvayı şeytana uyarak yiyen kadın en büyük cezaya lâyık görülmüş, kadına uyarak meyvayı yiyen erkeğe de artık kendi ekmeğini kazanmak için çalışmak görevi verilmiştir. Kadın doğuracak erkek çalışacaktır. Kadınla erkek arasındaki iş bölümü Tanrı tarafından böyle yapılmıştır.