Mevlâna'dan....

ashli

Bayan Üye
O bir yudumcuk şarap,
yeryüzünde bulunan bütün güzellerin saçlarına, yüzlerine sıçradı.
Hâla onların yüzlerinde, saçlarında,
bakışlarında o aşk şarabının belirtisi, mahmurluğu var.
Pâdişahlar bile bu yüzden, o topraktan yaratılmış olan güzelleri,
güzellikleri severler, öper ve koklarlar.

Ey hünerli kişi, ona sürtünmeyi, temas etmeyi, canla, gönülle iste.
İste ama, ona da; "Ancak temiz olanlar dokunabilir."

O bir yudumcuk güzelliği, o güzellik şarabını,
balçıktan yaratılmış bedenlerde, çamurla karışmış olduğu hâlde,
sen onları hırsla, çok şiddetli arzu duyarak dilinle yalayıp duruyorsun.
O şarabı, çamura karışmamış, saf bir hâlde görünce ne hâle geleceksin.

Ölüm vaktinde, o temizlik, o güzellik yurdunu,
ölümle bu bedenden, bu beden kerpicinden ayırınca...

Geriye kalan ve kokmaya başlayan bedeni çabucak götürür, mezâra gömersin.
O nasıl olmuş da, böyle iğrenç bir hâle gelmiştir?
Böyle çirkinleşen bu beden, Hakk'ın nûru ile beraberken ne hâlde idi,
onsuz ne hâle geldi? diye düşün bakalım.

Mevlâna
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst