Ne kadar hayatı taşımak için var gücünle çaba versen de yinede hayat seni yenmek için çok büyük ve her ne kadar sen beni sevebileceğini ifade etmeye çalışsan da ben senin sevgini göremeyecek kadar büyüğüm sen sevgin gibi ol sevgin gibi kal ve asla hayatını aşklara feda etme.
Dünlerin ertesindeki bugünleri (ki ertesinde yine dünlerin ertesindeki bugünler) sevmek için beklediysen yada sevilmek için
yok yere beklemişsin
senin korkak yüreğini kimse sevemez ve sen olmayan yüreğinle kimseyi sevemeyecek kadar acizsin. Düşünmekten bile korkacak küçülmüş ve asla cevap veremeyecek kadar çaresiz olan sen sevemeden göçlere göç olacaksın. Adın ne olursa olsun ve sen kim olursan ol yinede yaralı bedenimi taşıyamayacaksın kanlı sevdalara
yazamayacaksın kanlı kaleminle özgürlük defterine
kavuşmanın heyecanıyla suskun dağlara vuramayacaksın çırılçıplak
kokan bedenimi...
Pusularda vuruldu habersiz yüreğin hala beklentilerdeyken
ben sana sevgimi verirken sen yenik düştün
merak etme senin ardından geleceğim diyecek kadar yada senin sevgin için bedenimi feda edecek kadar güçsüz değilim.
Her sabah günaydın diyebilmenin heyecanıyla uyanırdık o tatlı rüyadan
yok ve asla olmadı o rüyayı feda etmeme rağmen sen kollarına saramadın ben günaydın derken. Yalan
ben inanmadım senin düşlere olan sevgine ne kadar olabilir ki sen kendine yetemeyen yüzü solgun gözleri dolgun ve elleri boş ağlayan sen kırık yüreklere
ayrılıklara aldırmayan senin sevgin ne kadar olabilir ki.
Dünlerin ertesindeki bugünleri (ki ertesinde yine dünlerin ertesindeki bugünler) sevmek için beklediysen yada sevilmek için
Pusularda vuruldu habersiz yüreğin hala beklentilerdeyken
Her sabah günaydın diyebilmenin heyecanıyla uyanırdık o tatlı rüyadan