Tekmeli futbol

Efegoc

Kayıtlı Üye
Sizden müsaade istermiş gibi yapmadan, muhtelif basın kuruluşlarında her konuda hüküm verme yetkisini kendinde gören 'meslek büyüklerimden' aldığım cüretle biraz ahkâm kesmeye karar verdim.

fft1mm1748130.jpg

Öncelikle uyarayım; Bu, bir "Vur Polis’e alkış al” yazısı değildir. Hemen gerilmeyin, “Taraftar da güvenlik görevlisine uçan tekme atmasaydı” yazısı da değil.
Yukarıdaki fotoğrafı, 12 Mayıs’tan beri birçok kez gördünüz. Emrinde tam teçhizata sâhip onlarca polis bulunan ‘daha yetkili polis’, muhtemelen aldığı darbeler yüzünden yerde yatan taraftara acımasızca tekme atıyor.
fft30mm1748128.jpg

Bir tekme de burada var. Polisin biber gazı müdahalesinin ardından hınçla sahaya inen taraftar, kendisini kışkırtmış olma ihtimali pek az olan güvenlik görevlisine uçan tekmeyle ‘müdahale ediyor.’
Paranın adresi Süper Final’in başından sonuna kadar; yönetici bağırdı, taraftar birbirine girdi, başkan futbolcuya saldırdı, futbolcu futbolcuya saldırdı…
Bu iki vahim karenin yaşandığı dakikalarda, Süper Final süreci boyunca ayrı ayrı yaşanan neredeyse bütün hâdiseler bir anda gerçekleşiyor. İnsanlar dört bir yana koşuştururken, taraftar-güvenlik görevlileri-polis birbirine ‘müdahale ederken’; futbolcunun biri diğerinin arkasına geçip hayâsızca zaferi kutluyor. Stadın dışında taraftar, ‘kışkırtılmaya’ sığınarak polis arabası yakıyor. Zaferin mimarı futbolcular, soyunma odasında duvarlara imzalarını atıp sosyal medya aracılığıyla dünyâyla paylaşıyor. Teknik Direktör, yiğitçe, “O kupa, burada alınacak” diye haykırıyor.
Sevinmek en tabii hakkı olan Galatasaray taraftarı, şampiyonluğu sokaklarda doyasıya kutluyor…
Neticede stat içindeki sorun, daha büyüklerin devreye girmesiyle ‘çözülüyor.’ Şampiyon futbolcular, merâsim için Saracoğlu’nun çimlerine çıkıyor; içinde küfür geçen bir tezâhüratı akıllarınca sansürleyerek kutlama yapıyor. Kupa veriliyor, herkes rahatlıyor.
O günden beri umutla bekledim. Edepsizce yapılan ‘kutlamalarla’ iftihar eden kitleyi bir kenara koyarak, o kutlamalara ve orantısız şiddete, ‘karşı’ taraftan da tepki gelsin istedim.
Fenerbahçe taraftarları, ekmeğinin peşindeki güvenlik görevlisine saldıran taraftara; Galatasaraylılar, çoğu kez kendilerinin de muzdarip olduğu orantısız biber gazının hoyratça sıkılmasına, ‘fair-playci’ kalemler, küfürlü sevinçlere ve yöneticilerin tavrına tepki gösterse diye temenni ettim.
Lâkin şaşırmadım. Olmadı… Taraftar ve kulüp polisi; polis, taraftarı suçladı. Dışarısı savaş alanına dönmüşken stadın içinde kupa kaldırma şerefini ‘kazananlar’ kahraman ilân edildi. Hattâ, taraftara uygulanan şiddete alkış tutanlar bile oldu.
Başta belirttiğim cüretkâr tavırla, birbirine tahammül göstermemeyi düstur edinmişlerin cümlesini esefle kınıyorum.
Kim bilir kaçıncı defâ, bir insanın daha tahammülden tarafa olmasına yol açmak umuduyla, inatla ifâde ediyorum:
Adâlet, herkese lâzım.

Gökay Akgün
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst